Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2019/9546 E. 2023/3881 K. 11.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/9546
KARAR NO : 2023/3881
KARAR TARİHİ : 11.05.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Özel belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkûmiyet

Sanıklar hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 … maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 … maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteklerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
Ankara Batı 3. Asliye Ceza Mahkemesinin, 26.05.2015 tarihli ve 2014/428 Esas, 2015/805 Karar sayılı kararı ile sanıklar hakkında özel belgede sahtecilik suçundan 5237 sayılı … Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 207, 62 ve 50 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca ayrı ayrı 6.000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmalarına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
1. Sanık …’ın temyiz istemi, eksik inceleme ile delillerin takdirinde hataya düşülerek usul ve yasaya aykırı karar verildiğine, suç kastının olmadığından beraat etmesi gerektiğine,
2. Sanık …’ün temyiz istemi, delillerin takdirinin hatalı olduğuna, suç kastı ve olayda menfaati olmadığından beraat etmesi gerektiğine,
İlişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1. Sanıkların Digitürk Televizyon İçerik Hizmetleri Sözleşmesini katılan adına sahte imza ile düzenleyerek abonelik tesis ettirdikleri iddiasıyla haklarında özel belgede sahtecilik suçundan kamu davaları açılmıştır.
2. Sanık …, olay günü köy kahvesinde tanıtım yaparken iki kişinin arkadaşlarının abone olmak istediğini, ancak şu an orada olmadığını, onun kimliği ile işlem yapılıp yapılamayacağını sorduklarını, kendisinin de sanık …’i telefonla arayıp onayını aldıktan sonra suça konu sözleşmeyi düzenlediğini, imzayı yanındaki şahıslardan birisine attırdığını, işini yapıp bir menfaat elde etmediğini beyanla suçlamayı kabul etmemiştir.
3. Sanık …, diğer sanığın iddia ettiği şekilde arayıp onayını almasının mümkün olmadığını, olaydan bilgisinin olmadığını beyanla suçlamayı kabul etmemiştir.
4. Mahkemece, sanık …’ün, sanık …’ın azmettirmesi ile atılı suçu işledikleri kabul edilerek temyize konu mahkûmiyet hükümleri kurulmuştur.

IV. GEREKÇE
1. Sanıkların Digitürk Televizyon İçerik Hizmetleri Sözleşmesini katılan adına sahte imza ile düzenleyerek abonelik tesis ettirdikleri iddiasıyla açılan kamu davasında, sanık …’ün ikrarı, suçun işlenmesi halinde menfaatin işletme sahibi olan diğer sanık …’a ait olacağı göz önüne alınarak, sübut bulan eylemlerin karar tarihinden önce 19.02.2014 tarihli ve 28918 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6518 sayılı Kanun’un 104 ve 105 … maddeleri ile değişik 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu’nun (5809 sayılı Kanun) 63 üncü maddesinin onuncu fıkrası ile yaptırıma bağlanan 56 ncı maddesinin dördüncü fıkrasındaki kişinin bilgisi ve rızası dışında işletmeci veya adına iş yapan temsilcisi tarafından abonelik tesisi, işlemi veya elektronik kimlik bilgisini haiz cihazların kayıt işlemi yapılamaz ve yaptırılamaz bu amaçla gerçeğe aykırı evrak düzenlemek evrakta değişiklik yapılamaz ve bunlar kullanılamaz ve beşinci fıkrasındaki “Gerçeğe aykırı evrak düzenlemek veya değiştirmek suretiyle kişinin bilgi ve rızası dışında tesis edilmiş olan abonelikler kullanılamaz” hükümleri ile 5237 sayılı Kanun’un 7 nci maddesi karşısında; özel hüküm niteliğinde bulunan ve lehe olan 5809 sayılı Kanun’un 56 ncı maddesindeki düzenleme uyarınca sanıklara önödeme önerisinde bulunulup sonucuna göre hukuki durumlarının tayin ve takdiri gerekirken özel belgede sahtecilik suçundan mahkûmiyet hükümleri kurulması, yasaya aykırı,
2. Hükümlerden sonra 16.03.2021 tarih ve 31425 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 14.01.2021 tarihli ve 2020/81 Esas, 2021/4 Karar sayılı kararı ile 5271 sayılı Kanun’a 17.10.2019 tarih ve 7188 sayılı Kanun’un 31 … maddesiyle eklenen geçici 5 … maddesinin (d) bendinde yer alan “hükme bağlanmış” ibaresinin basit yargılama usulü yönünden Anayasa’ya aykırı bulunarak iptal edilmiş olması ve yine hükümlerden sonra 05.07.2022 tarih ve 31887 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7417 sayılı Kanun‘un 52 nci maddesiyle 5809 sayılı Kanun’a eklenen “Dava ve cezaların ertelenmesi” başlıklı geçici 7 nci madde ile “kovuşturma evresinde, kovuşturmanın ertelenmesine karar verilir” hükmü gereğince sanıkların hukuki durumlarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
3. Kabule göre de suça konu abonelik sözleşmesi hakkında bir karar verilmemesi,
Nedenleriyle verilen hükümlerde hukuka aykırılık görülmüştür.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Ankara Batı 3. Asliye Ceza Mahkemesinin, 26.05.2015 tarihli ve 2014/428 Esas, 2015/805 Karar sayılı kararına yönelik sanıkların temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükümlerin, 1412 sayılı Kanun’un 321 … maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
11.05.2023 tarihinde karar verildi.