Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2019/9414 E. 2023/4198 K. 18.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/9414
KARAR NO : 2023/4198
KARAR TARİHİ : 18.05.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkûmiyet

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 … maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 … maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
İstanbul 33. Asliye Ceza Mahkemesinin, 04.06.2015 tarihli ve 2014/294 Esas, 2015/193 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan, 5237 sayılı … Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 204 üncü maddesinin birinci fıkrası, 62 ve 51 … uyarınca hükmedilen 1 yıl 8 ay hapis cezasının ertelenmesine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın müdafiinin temyiz isteği; kararın hukuka aykırı olduğuna ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1. Sanık hakkında sahte … belgesi kullanmak suretiyle resmi belgede sahtecilik suçunu işlediği iddiasıyla kamu davası açılmıştır.
2. Sanık savunmalarında özetle, yüklenen suçu işlediğini kabul etmiştir.
3. İstanbul Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğünün 10.09.2014 tarihli uzmanlık raporunda, tamamen sahte olarak hazırlanıp düzenlenmiş olan suça konu … belgesinin aldatma kabiliyetini haiz olduğu belirtilmiştir.
4. Mahkemece, sanığın yüklenen suçu işlediği kabul edilerek mahkûmiyet kararı verilmiştir.

IV. GEREKÇE
1. 5271 sayılı Kanun’un 217 nci maddesi uyarınca duruşmadan edindiği kanaate göre delilleri değerlendirip sanığa yüklenen suçun sübutu yönünden vicdani kanıya ulaşan Mahkemenin kabulünde hukuka aykırılık bulunmamıştır.
2. Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri reddedilmiştir.
3. Sanık hakkında kurulan hükümde, Yargıtay tarafından düzeltilmesi mümkün görülen aşağıdaki hususlar dışında hukuka aykırılık görülmemiştir.
a) Uzun süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında kasten işlenmiş suçtan dolayı hapis cezasına mahkûmiyetin kanuni sonucu olan ve kazanılmış hakka konu edilemeyen 5237 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,

b) Yargılama gideri olarak hesaplanan miktarın 5271 sayılı Kanun’un 324 üncü maddesinin dördüncü fıkrasına 6352 sayılı Kanun’un 100 üncü maddesiyle eklenen değişiklik doğrultusunda terkin edilecek miktarın altında kaldığı gözetilmeden hazine yerine sanığa yükletilmesi,
Hukuka aykırı bulunmuşur.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle İstanbul 33. Asliye Ceza Mahkemesinin, 04.06.2015 tarihli ve 2014/294 Esas, 2015/193 Karar sayılı kararına yönelik sanık müdafiinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 … maddesi gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesi gereği hüküm fıkrasına “Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararından sonra oluşan duruma göre, sanık hakkında, 5237 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları ile üçüncü fıkrasının birinci cümlesinin uygulanmasına” cümlesinin eklenmesi, hüküm fıkrasından yargılama giderlerine ilişkin bölüm çıkartılarak yerine “9,00 TL yargılama giderinin hüküm tarihi itibarıyla 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 106 ncı maddesindeki terkin edilmesi gereken tutar olan 20,00 TL’den daha az olması nedeniyle, 5271 sayılı Kanun’un 324 üncü maddesinin dördüncü fıkrası gereğince hazineye yükletilmesine” cümlesinin yazılması suretiyle hükmün Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

18.05.2023 tarihinde karar verildi.