Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2019/9161 E. 2023/4112 K. 17.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/9161
KARAR NO : 2023/4112
KARAR TARİHİ : 17.05.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkûmiyet

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 … maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 … maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
Antalya 24. Asliye Ceza Mahkemesinin, 03.09.2015 tarihli ve 2014/1430 Esas, 2015/1241 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan 5237 sayılı … Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 204 üncü maddesinin birinci fıkrası, 62 ve 53 üncü maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz isteği, suç unsurlarının oluşmadığına, usul ve yasaya aykırı kararın bozulmasına ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1. Sanığın, olay günü kolluk görevlileri tarafından yapılan kimlik kontrolü sırasında para karşılığı açık kimliğini bilmediği bir şahıstan temin ettiği, üzerinde kendi fotoğrafı olan Çağlar Akkaymak’a ait nüfus cüzdanını ibraz ettiği, görevlilerin şüphelenmeleri üzerine sanığın gerçek kimliğini açıkladığı, bu suretle resmi belgede sahtecilik suçunu işlediği iddiasıyla hakkında kamu davası açıldığı anlaşılmıştır.
2. Sanık, suçlamayı ikrar etmiştir.
3. Uzmanlık raporuna göre; nüfus cüzdanı üzerinde mevcut fotoğrafın tahrifen yapıştırıldığı, bu tahrifatın gizlenmesi için kimliğin çift kat lamine ile kaplandığı, sahteciliğin aldatmaya elverişli nitelik taşıdığı belirtilmiştir.
4. Mahkemece, suça konu belge incelenip aldatma kabiliyeti olduğu kabul edilerek, sanığın ikrarı ile sübut bulan suçtan mahkûmiyetine dair temyiz incelemesine konu hüküm kurulmuştur.

IV. GEREKÇE
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 22.04.2014 tarihli ve 2013/11-397 Esas, 2014/202 Karar sayılı kararında belirtildiği üzere, 765 sayılı … Ceza Kanunu ile 5237 sayılı Kanun’un “Kamu güvenine karşı suçlar” bölümünde düzenlenen ve belgenin gerçeğe aykırı olarak düzenlenmesi ile kamu güveninin sarsıldığı kabul edilerek suç sayılıp yaptırıma bağlanan “resmi belgede sahtecilik” suçlarında korunan hukuki yarar kamu güvenidir. Suçun işlenmesi ile kamu güveninin sarsılması dışında, bir veya birden fazla kişi de haksızlığa uğrayıp, suçtan zarar görmesi halinde dahi, suçun mağdurunun toplumu oluşturan bireylerin tamamının, diğer bir ifadeyle kamunun olduğuna dair kabul etkilenmez. Eylemin belirli bir kişinin zararına olarak işlenmesi halinde bu kişinin mağdur değil, suçtan zarar gören olacağının kabulü gerekir. 5237 sayılı Kanun’un 43 üncü maddesi uyarınca, “Bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla ya da aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlenmesi” durumunda zincirleme suç hükümlerinin uygulanması, aynı anda işlendiği durumlarda ise 5237 sayılı Kanun’un 61 … maddesi uyarınca alt sınırdan uzaklaşılarak ceza tayin edilmesi gerekir. Bu itibarla, iddianamede belirtilen ve Mahkemece incelenen Antalya 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2013/494 Esas ve 2014/370 Karar sayılı ile Antalya 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 2015/147 Esas ve 2017/104 Karar sayılı kararlarında da mağdurun nüfus cüzdanının sanık tarafından kullanılmasından bahsedildiği dikkate alınarak, bu dosyaların getirtilip incelenerek ilgili delillerin onaylı örneklerinin dosya içine alınması, iddianame ve suç tarihlerine göre hukuki kesinti olup olmadığının, eylemlerinde suç işleme kararının yenilenip yenilenmediğinin, suç işleme kararı yenilenmemiş ise eylemlerin zincirleme şekilde işlenmiş resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturup oluşturmadığının hüküm yerinde tartışılması, kesinleşmiş hükmün zincirleme suç kapsamında kaldığının anlaşılması halinde de YCGK’nın 15.03.2016 tarihli ve 2014/847 Esas, 2016/128 Karar sayılı kararında belirtildiği üzere, tayin olunacak cezadan kesinleşmiş önceki cezaların mahsup edilmesi gerektiği gözetilerek sanığın hukuki durumunun tayin ve takdir edilmesi gerekirken, eksik araştırma ile hüküm kurulması nedeniyle karar hukuka aykırı bulunmuştur.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Antalya 24. Asliye Ceza Mahkemesinin, 03.09.2015 tarihli ve 2014/1430 Esas, 2015/1241 Karar sayılı kararına yönelik sanığın temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 … maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

17.05.2023 tarihinde karar verildi.