Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2019/9035 E. 2023/4150 K. 17.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/9035
KARAR NO : 2023/4150
KARAR TARİHİ : 17.05.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/215 E., 2015/387 K.
SUÇLAR : Resmi belgede sahtecilik, başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma

Sanık hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 … maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 … maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
İnegöl 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 26.06.2015 tarihli ve 2015/215 Esas, 2015/387 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında;
a) Resmi belgede sahtecilik suçundan; 5237 sayılı … Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 204 üncü maddesinin birinci fıkrası, 62 nci, 53 üncü, 58 … maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve tekerrür hükümlerinin uygulanmasına karar verilmiştir.
b) Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçundan; 5237 sayılı Kanun’un 268 … maddesi delaletiyle 267 nci maddesinin birinci fıkrası, 62 nci, 50 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi, 52 nci maddesinin dördüncü fıkrası gereğince 6.000,00 TL adli para cezası verilmesine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz isteği; zor durumda kalması nedeniyle üzerine atılı suçu işlediğini belirterek, hükmedilen cezanın ertelenmesi ve para cezasının indirilmesine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1. Olay tarihinde soruşturması olan sanığın ifadesine başvurulmak istendiği sırada kendi fotoğrafının bulunduğu, katılan … isimli şahsa ait nüfus cüzdanını ibraz ettiği iddiasıyla sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçu ile başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçundan kamu davası açılmıştır.
2. Bursa Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü’nün BLG- 15-01099 sayılı uzmanlık raporuna göre, nüfus cüzdanın orijinal olduğu, tahrifen fotoğraf yapıştırıldığı, arka yüzünde görülen soğuk mühür izi iz düşümünün mevcut fotoğraf üzerinde sathi olarak bulunduğu, aldatıcılık niteliği bulunduğu belirtilmiştir.
3. Mahkeme tarafından suça konu belge üzerinde herhangi bir tespit, gözlem yapılmamıştır.
4. Sanığın aşamalarda alınan savunmasında ;üzerine atılı suçlamayı kabul ettiğini, zor durumda kaldığı için arkadaşının kaybetmiş olduğu nüfus cüzdanının üzerine kendi fotoğrafını yapıştırdığını belirterek suçlamayı kabul etmiştir.
5. Mahkemece, sanığın üzerine atılı bulunan resmi belgede sahtecilik suçu ve başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanmak suretiyle iftira suçu sübut bulduğundan sanığın mahkumiyetine hükmedilmiştir.

IV. GEREKÇE
1. Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 15.11.2018 tarihli, 2018/339 Esas ve 2018/536 Karar sayılı kararında, “Farklı yargı çevresindeki ceza infaz kurumunda başka bir suçtan hükümlü olarak bulunan, asıl mahkemesince yapılan sorgusu sırasında duruşmadan bağışık tutulma isteğinde bulunmayan sanığın hükmün açıklandığı son oturumda hazır bulundurulmayıp yokluğunda yargılama yapılarak mâhkumiyetine karar verilmesi savunma hakkının sınırlandırılması niteliğinde olduğu” şeklindeki kararı uyarınca, başka suçtan Yenişehir Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda hükümlü olarak bulunan ve duruşmalardan vareste tutulmaya dair bir talebi de bulunmayan sanığın, hükmün tefhim olunduğu oturumda hazır bulundurulmadan veya SEGBİS yolu ile duruşmaya katılması da sağlanmadan, yüzüne karşı hüküm verilmesi gerektiği gözetilmeden haber verilmeksizin yokluğunda yargılamaya devamla mahkûmiyet hükmü kurularak 5271 sayılı Kanun’un 193 üncü ve 196 ncı maddelerine aykırı davranılması nedeniyle savunma hakkının kısıtlanması,
2. Sanığın, olay tarihinde katılan … adına düzenlenmiş üzerinde kendi fotoğrafı bulunan sahte nüfus cüzdanı ile yakalandığı, bu surette resmi belgede sahtecilik suçunu işlediğinin iddia ve kabul olunduğu olayda; belgelerde sahtecilik suçlarında aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının takdirinin mahkemeye ait olduğu göz önüne alınarak, suça konu belge aslı duruşmaya getirtilip incelenmek suretiyle, özellikleri duruşma tutanağına yazıldıktan sonra aldatıcılık niteliğinin bulunup bulunmadığının tespit edilmesi ve denetime olanak sağlayacak şekilde belge aslının dosya içinde bulundurulması gerektiği gözetilmeden, aldatıcılık niteliği hususunda gözlem yapılmadan eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
3. Sanığa isnat edilen başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçundan dolayı kurulan hükümden sonra, 02.08.2022 tarihli ve 31911 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 21.04.2022 tarihli ve 2020/87 Esas, 2022/44 Karar sayılı kararı ile 5271 sayılı Kanun’a 17.10.2019 tarihli ve 7188 sayılı Kanun’un 31 … maddesiyle eklenen geçici beşinci maddenin (d) bendinde yer alan “kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış” ibaresinin seri muhakeme usulü yönünden Anayasaya aykırı bulunarak iptal edilmiş olduğu, 14.07.2011 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 7331 sayılı Kanun’un 22 nci maddesi ile 5271 sayılı Kanun’un 250 nci maddesinin on birinci fıkrasına eklenen “seri muhakeme usulü, bu kapsama giren bir suçun, kapsama girmeyen başka bir suçla birlikte işlenmiş olması halinde uygulanmaz.” şeklindeki hükmün ancak yürürlük tarihinden sonra işlenen suçlar bakımından uygulanabileceği gözetilerek, sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi gerekliliği,
4. Hükümden sonra 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı kararı gereğince 5237 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesinin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
bozmayı gerektirmiştir.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle İnegöl 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 26.06.2015 tarihli ve 2015/215 Esas, 2015/387 Karar sayılı kararına yönelik sanığın temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükümlerin, 1412 sayılı Kanun’un 321 … maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

17.05.2023 tarihinde karar verildi.