YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/8912
KARAR NO : 2020/581
KARAR TARİHİ : 22.01.2020
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet
Sanığın, sahte çek kullanmak suretiyle resmi belgede sahtecilik suçunu işlediği iddiasıyla açılan kamu davasında, yüklenen suçun unsurlarının ve gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti bakımından,
1)Suça konu çekin duruşmada incelenerek, özelliklerinin duruşma tutanağına yazılması, aldatıcılık niteliğinin bulunup bulunmadığının ve Türk Ticaret Kanunu’nda öngörülen zorunlu unsurları taşıyıp taşımadığının değerlendirilmesi,
2)Sanığın suça konu çekteki imzanın kendisine ait olmadığını çalışanlarından birinin imzalamış olabileceğini belirtmiş olması karşısında; sanıktan sorularak suç tarihinde kendisinin yerine imza atmış olabilecek çalışanının tespiti ile tanık olarak dinlenmesi ve yazı ve imza örnekleri temin edilerek, çekin ön yüzündeki imza ve yazıların sanığa ve belirlenmişse tanığa ait olup olmadığının tespiti, imza ve yazıların aynı el ürünü olup olmadığı ve aynı kalemden çıkıp çıkmadığı konusunda uzman bir kurum veya kuruluştan rapor alınması,
3)Sanığın keşide ettiği çeke dayanarak icra takibi yapılıp yapılmadığı, yapılmışsa borca veya imzaya itiraz edilip edilmediği ve sanığın benzer şekilde katılan adına düzenlediği ve ödenmiş çekler olup olmadığı ilgili bankadan da sorularak araştırılması; bu açıklamalar ışığında, sanık tarafından katılan adına daha önce keşide edilip ödenen çeklerin olup olmadığı araştırılmak suretiyle, toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilip sanığın sahtecilik kastı ile hareket edip etmediği de karar yerinde tartışıldıktan sonra, hukuki durumunun belirlenmesi yerine eksik araştırma ve inceleme ile karar verilmesi, yasaya aykırı,
Kabule göre de;
5237 sayılı TCK’nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafinin temyiz talepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 22.01.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.