Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2019/8810 E. 2019/8989 K. 09.12.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/8810
KARAR NO : 2019/8989
KARAR TARİHİ : 09.12.2019

Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’nün 30.10.2019 tarih ve 2019/14409 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 12.11.2019 tarih ve KYB-2019/109147 sayılı ihbarname ile;
İhbar edilen … hakkında hukuki ihtilaf gerekçesiyle Alaşehir Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 21/05/2019 tarihli ve 2019/13 soruşturma, 2019/14 sayılı soruşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın reddine ilişkin mercii Alaşehir Sulh Ceza Hâkimliğinin 23/07/2019 tarihli ve 2019/989 değişik iş sayılı kararının “5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı Kanun’un 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın Cumhuriyet savcısının 5271 sayılı Kanun’un kendisine yüklediği soruşturma görevini yerine getirmediği, ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumda, anılan Kanun’un 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen merciin Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceği yönündeki açıklamalar karşısında;
Somut olayda; müştekinin CİMER üzerinden gönderdiği şikayet dilekçesinde, Alaşehir İcra Müdürlüğü’nün 2018/2457 Esas sayılı dosyasında şüpheli …’ın alacaklı olduğunu, kefil olduğu ve …’da bulunan 22.000 Türk lirası şahsi senetten kaynaklı olarak, aracını …’ın oğlu olan Sabri Şaşmaz’a devrettiğini ve noterde devir işlemini yaptığını, bu alım satıma … ve …’un da şahit olduklarını, ancak bu devir işlerimden sonra …’ın icra takibini durdurmadığını ve şahsi senedini de vermediğini iddia ederek şikayetçi olması, kanun yararına bozma dilekçesinde de, sözkonusu senetten kaynaklı borç ile ilgili olarak … ve …’un da şüpheli hakkında Alaşehir Cumhuriyet Başsavcılığı’na şikayette bulunduklarını, ancak savcılık tarafından hukuki ihtilaf sebebiyle takipsizlik kararı verildiğini, yine Alaşehir İcra Hukuk Mahkemesindeki dosyada yazıya ve borca itiraz davasında yazının onlara ve kendisine ait çıkmadığını beyan etmesi karşısında; müştekinin ayrıntılı olarak beyanının alınması, şüpheli ile tanıklar … ve …’un beyanlarının alınması, ilgili icra dosyası ve noter satış sözleşmesinin celbi ile incelenmesi, … ve …’un şikayetlerine konu soruşturma dosyası var ise celbi ile incelenmesi, sözkonusu senetle ilgili Alaşehir İcra Hukuk Mahkemesinde dava dosyası var ise celbi ile incelenmesi suretiyle, sonucuna göre şüphelinin hukuki durumunun tayin ve takdir edilmesi gerektiği, açıklanan nedenlerle, eksik araştırmaya dayalı olarak verilen soruşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın kabul edilmesi gerektiği gözetilmeksizin, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden” bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca, bozulması istenilmiş olmakla,
Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
İncelenen dosya içeriğine göre, kanun yararına bozma isteminin kapsamının TCK‘nin 156/1. maddesinde düzenlenen “Bedelsiz senedi kullanma“ suçuna yönelik olması karşısında; 31.01.2019 tarih ve 30672 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Yargıtay Büyük Genel Kurulu’nun işbölümüne ilişkin 30.01.2019 tarih ve 2019/1 sayılı kararı ile Yargıtay Kanunu’nun 14. maddesine göre kanun yararına bozma istemini inceleme görevinin Yüksek 15. Ceza Dairesi’ne ait olduğu anlaşıldığından, Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, dosyanın görevli daireye gönderilmesine 09.12.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.