Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2019/8510 E. 2023/4119 K. 17.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/8510
KARAR NO : 2023/4119
KARAR TARİHİ : 17.05.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkûmiyet

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 … maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 … maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
İzmir 9. Asliye Ceza Mahkemesinin, 02.06.2015 tarihli ve 2015/311 Esas, 2015/476 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan, 5237 sayılı … Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 204 üncü maddesinin birinci fıkrası, 62, 58 ve 53 üncü maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre infazı ile infazdan sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz istemi, mağdur şikayetçi olmadığından beraat etmesi gerektiğine, lehine hükümlerin uygulanmadığına, eksik inceleme ile usul ve yasaya aykırı karar verildiğine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1. Olay günü mağdurun, aynı evde kaldığı ve ismini … … olarak bildiği sanığı şikayet etmesi üzerine ekiplerle beraber evlerine gittiklerinde sanığın gerçek kimliğini tespit ettikleri ve yapılan üst aramasında mağdura ait ancak sanığın fotoğrafı olan nüfus cüzdanını ele geçirdikleri, bu suretle sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçunu işlediği iddiası ile kamu davası açılmıştır.
2. Sanık, aramaları olduğundan, aynı evde yaşadığı mağdurun kimliğini bulup üzerine kendi resmini yapıştırdığını kabul etmiştir.
3. Ekspertiz raporuna göre, orijinal olan nüfus cüzdanındaki fotoğrafın sökülüp alınmasından sonra tahrifen mevcut fotoğrafın yapıştırıldığı, tecrübeli kişilere karşı aldatma kabiliyetinin olmadığı, ancak tecrübe sahibi olmayan kişilere karşı aldatma kabiliyetinin olduğu tespit edilmiştir.
4. Mahkemece, suça konu belge incelenip aldatma kabiliyeti olduğu kabul edilerek, sanığın ikrarı ile subüt bulan suçtan mahkumiyetine dair temyiz incelemesine konu hüküm kurulmuştur.

IV. GEREKÇE
Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 09.10.2012 tarihli ve 2011/8-335 Esas, 2012/1804 Karar sayılı kararında da açıklandığı üzere; sahtecilik suçunun oluşabilmesi için belgenin nesnel olarak aldatıcılık niteliğinin bulunması ve keyfiyetin belgeden objektif olarak anlaşılması gerektiği, muhatabın hatasından, dikkatsizlik veya özensizliğinden kaynaklanan fiili iğfalin, aldatıcılık niteliğinin varlığını göstermeyeceği nazara alındığında, dosya içerisinde bulunan nüfus cüzdanı üzerinde Heyetçe yapılan gözlemde; belgenin ön yüzünde soğuk damga izinin bulunmadığının anlaşılması karşısında, Nüfus Hizmetleri Kanununun Uygulanmasına İlişkin Yönetmelik’in 130 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “…Soğuk damga fotoğrafın üzerine gelecek ve fotoğrafın görüntüsünü bozmayacak şekilde ve nüfus cüzdanının plastikle kaplanması işleminden sonra ay-yıldıza doğru uygulanır.” hükmüne uygun şekilde soğuk damga izi bulunmayan, üzerinde yer alan fotoğrafın da fotoğraf hanesi ile uyum sağlamadığı değerlendirilen nüfus cüzdanında bu haliyle aldatıcılık niteliği mevcut olmadığından, 5237 sayılı Kanun’un 204 üncü maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen resmi belgede sahtecilik suçunun yasal unsurlarının somut olayda oluşmadığı gözetilmeden, sanığın beraati yerine mahkumiyetine hükmedilmesi hukuka aykırı bulunmuştur.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle İzmir 9. Asliye Ceza Mahkemesinin, 02.06.2015 tarihli ve 2015/311 Esas, 2015/476 Karar sayılı kararına yönelik sanığın temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 … maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

17.05.2023 tarihinde karar verildi.