Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2019/8325 E. 2023/3999 K. 16.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/8325
KARAR NO : 2023/3999
KARAR TARİHİ : 16.05.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkûmiyet

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 … maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 … maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteklerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Elazığ Cumhuriyet Başsavcılığının 12.02.2015 tarihli ve 2015/573 numaralı iddianamesiyle sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan 5237 sayılı … Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 210 uncu maddesinin birinci fıkrası delaletiyle 204 üncü ve 53 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Elazığ Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açılmıştır.
2. Elazığ 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 02.06.2015 tarihli ve 2015/135 Esas, 2015/418 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan 5237 sayılı Kanun’un 210 uncu maddesinin birinci fıkrası delaletiyle 204 üncü maddesinin birinci fıkrası, 211 …, 62 nci maddelerinin birinci fıkraları ile 51 … maddesi uyarınca erteli 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Katılan vekilinin temyizi sanık ile katılanın yıllardır görüşmedikleri ve ticari ilişkileri de bulunmadığı nazara alındığında sahte olarak icra takibine konulan bu senetle ilgili lehe olacak şekilde 5237 sayılı Kanun’un 211 nci maddesinin ve diğer lehe hükümlerin uygulanmasının yasal şartlarının oluşmadığına,
Sanık müdafiinin temyizinin ise bonodaki imzanın sanığa aidiyetinin tespit edilmediğine, katılanın senedi üçüncü bir kişiye yazdırıp imzalatması ihtimalinin göz ardı edildiğine sanığın beraati yerine hatalı şekilde mahkumiyet kararı verildiğine,
İlişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1. Sanıkla katılanın kardeş oldukları ve sanığın suça konu 30.11.2012 tanzim ve ödeme tarihli lehtarı sanık borçlusu ise katılan olarak tanzim edilmiş 40.000,00 TL tutarlı bonoyu 21.04.2014 tarihinde avukatı aracılığıyla icra takibine konu ettiği, katılanın ticari itibarının zedelenmemesi amacıyla bono bedelini ödemekle birlikte suça konu yasal unsurları haiz bonoyu kendisinin tanzim etmediğini belirterek şikayetçi olduğu anlaşılmıştır.
2. Diyarbakır Kriminal Polis Laboratuvarının ekspertiz raporuna göre bono üzerindeki yazı ve imzanın katılana ait olmadığı, sanığa aidiyeti hususunda da kanaat oluşmadığı belirtilmiş, suça konu bono Mahkeme tarafından özellikleri tutanağa geçirilmek suretiyle gözlemlenmiştir.
3. Katılan kardeşi olan sanıkla sekiz yıldır görüşmediğini, bonodaki meblağı borçlu olmadığını, bonoyu tanzim etmediğini ve borcunun bulunmadığını, ticari itibarının zedelenmemesi nedeniyle borcu ödediğini beyan etmiş, sanık ise 1997 ila 2000 yılları arasında katılan ile inşaat sektöründe birlikte iş yaptıklarını katılanın kendisine borçundan dolayı suça konu bonoyu verdiğini, başkasına yazdırıp imzalatmış olabileceğini savunmuştur.
4. Mahkeme tarafından senet üzerindeki yazı ve imzaların katılana ait olmaması nedeniyle sahte olarak tanzim edildiği ancak sanığın hukuki ilişki neticesindeki alacağını ispat etmek için suça konu bonoyu tanzim ettiği yönündeki savunmasına itibar edilerek, hukuki ilişkiye dayanan alacağın ispatı amacıyla resmi belgede sahtecilik suçunu işlediğinin kabulüyle mahkumiyet hükmü kurulmuştur.

IV. GEREKÇE
1. Sanığın sahteleştirdiği bonoyu icra takibine konu etmesi nedeniyle kamu kurumu olan icra dairesini vasıta kılmak suretiyle nitelikli dolandırıcılık suçundan, suçun zamanaşımı süresince işlem yapılması mümkün görülmüştür.
2. Sanık müdafii ve katılan vekilinin temyizleri yönünden;
a) Sanığın katılanla arasındaki hukuki ilişki neticesinde … alacağını ispat etmek amacıyla suça konu bonoyu sahte olarak düzenleyip icra yoluyla tahsil etmek suretiyle resmi belgede sahtecilik suçunu işlediği kabulüyle sanık hakkında mahkumiyet hükmü kurulmuş ise de; sanığın savunmasında bonoyu birlikte inşaat işi yapmaları nedeniyle katılanın kendisine olan borçlarından dolayı verdiğini belirttiği, ekspertiz raporuna göre yazı ve imzanın katılandan sadır olmadığı ancak sanığa aidiyeti konusunda da bir kanaate varılamadığı gözetildiğinde taraflar arasında sanığın suça konu senedi düzenlemesini gerektirecek bir hukuki ilişki ve alacağının olup olmadığı hususunun araştırılarak vicdani kanaati oluşturacak ve denetime imkan verecek şekilde hüküm yerinde tartıştıktan sonra sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması,
b) Kabule göre de;
i) 21.04.2014 olan suç tarihinin hatalı şekilde 30.11.2012 olarak gösterilmesi,
ii) Suça konu adli emanetin 2014/1596 sırasında kayıtlı bono aslı hakkında bir karar verilmemiş olması,
Nedenleriyle hüküm hukuka aykırı bulunmuştur.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Elazığ 3. Asliye Ceza Mahkemesinin, 02.06.2015 tarihli ve 2015/135 Esas, 2015/418 Karar sayılı kararına yönelik katılan vekili ve sanık müdafiinin temyiz istekleri yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 … maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

16.05.2023 tarihinde karar verildi.