YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/8208
KARAR NO : 2023/4268
KARAR TARİHİ : 23.05.2023
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkûmiyet
Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 … maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 … maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
İzmir 10. Asliye Ceza Mahkemesinin, 09.06.2015 tarihli ve 2014/15 Esas, 2015/429 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan 5237 sayılı … Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 204 üncü maddesinin birinci fıkrası, 62 nci ve 53 üncü maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz isteği; verilen bu cezayı hak etmediğine, cezanın … olmadığına ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
1. Sanığın kardeşine ait nüfus cüzdanının fotoğraf kısmına kendi fotoğrafını yapıştırıp kullandığı iddia ve kabul olunmuştur.
2. Sanığın İzmir’e uçakla geleceği yönünde ihbar tutanağı dosyada mevcuttur.
3. Sanık sahte nüfus cüzdanı kullandığını ikrar etmiştir.
4. 27.06.2012 tarihli kolluk tutanağına göre; sanığın ağabeyi … … Emniyete getirilen kişinin sanık … olduğunu doğrulamıştır.
5. 27.06.2012 tarihli ekspertiz raporuna göre; davaya konu nüfus cüzdanı üzerindeki tahrifatın tecrübeli kişiler yönünden aldatma kabiliyetinin bulunmadığı, hüsnüniyetli kişiler için aldatma kabiliyetinin bulunduğu tespit edilmiştir.
6. Nüfus cüzdanı Adli Emanette muhafaza altına alınmıştır.
7. Mahkeme suça konu nüfus cüzdanını duruşmada incelemiş; nüfus cüzdanı üzerindeki fotoğrafın sanığa ait olduğu ve fotoğraf üstünde yarım soğuk mühür izi olduğu zapta geçirilmiştir.
8. Mahkeme sanığın atılı suçu işlediğinin kabulü ile mahkûmiyetine hükmetmiştir.
IV. GEREKÇE
1. Sanığın adli sicil kaydına göre hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmamış olması aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
2. Sanığın, kardeşi … adına düzenmiş üzerinde kendi fotoğrafı bulunan sahte nüfus cüzdanını kullanmak suretiyle resmi belgede sahtecilik suçunu işlediği iddiasıyla açılan kamu davasında; ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 14.10.2003 tarihli ve 232-250 sayılı ile 09.10.2012 tarihli ve 2011/8-335 Esas, 2012/1804 Karar sayılı kararlarında da açıklandığı üzere sahtecilik suçunun oluşabilmesi için belgenin nesnel olarak aldatıcılık niteliğinin bulunması ve aldatma keyfiyetinin belgeden objektif olarak anlaşılması gerektiği, muhatabın hatasından, dikkatsizlik veya özensizliğinden kaynaklanan fiili iğfalin, aldatıcılık niteliğinin varlığını göstermeyeceği Nüfus Hizmetleri Kanununun Uygulanmasına İlişkin Yönetmelik’in 131 … maddesinin birinci fıkrasındaki “Fotoğraf, nüfus ve uluslararası aile cüzdanında bu alan için ayrılmış olan çizgilerin dışına taşmayacak ebatlarda kesilerek yapıştırılır.” ve aynı Yönetmelik’in 130 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “soğuk damga fotoğrafın üzerine gelecek ve fotoğrafın görüntüsünü bozmayacak şekilde ve nüfus cüzdanının plastikle kaplanması işleminden sonra ay-yıldıza doğru uygulanır.” şeklindeki düzenlemeler karşısında; dosyada aslı bulunan suça konu nüfus cüzdanı üzerinde Heyetimizce yapılan incelemede; fotoğraf üzerinde bulunan soğuk mühür izinin fotoğrafın üzerinde bulunmadığı ve fotoğraf kenarlarının düzgün formda olmadığı, fotoğrafın belgeye sonradan yapıştırılmış olduğunun ilk bakışta kolaylıkla anlaşılması nedeniyle nüfus cüzdanının bu hali ile aldatıcılık niteliğinin bulunmadığı ve 5237 sayılı Kanun’un 204 üncü maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen resmi belgede sahtecilik suçunun yasal unsurlarının somut olayda oluşmadığı gözetilmeden, sanığın beraati yerine mahkûmiyet hükmü kurulması hukuka aykırı bulunmuştur.
3. Kabule göre de; 5237 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde yer alan haklardan, sanığın sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar uygulanması gerektiğinin gözetilmemesinin, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması bozmayı gerektirmiştir.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle İzmir 10. Asliye Ceza Mahkemesinin, 09.06.2015 tarihli ve 2014/15 Esas, 2015/429 Karar ayılı kararına yönelik sanığın temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 … maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
23.05.2023 tarihinde karar verildi.