Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2019/7617 E. 2023/2774 K. 11.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/7617
KARAR NO : 2023/2774
KARAR TARİHİ : 11.04.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkûmiyet

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Büyükçekmece 2. Asliye Ceza Mahkemesinin, 07.05.2015 tarihli ve 2015/49 Esas, 2015/468 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun ( 5237 sayılı Kanun) 204 üncü maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesi ve 53 üncü maddesi uyarınca 2 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
2. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca; sanığın SGK müfettişi olduğunu iddia ederek … Nakış Tekstil Desen Tic. Ltd. Şti. isimli iş yerine giderek suça konu iş yeri durum tespit belgesini düzenlediği iddia edilen olayda dosya kapsamından sanığın aynı eylem sebebiyle Bakırköy 10. Ağır Ceza Mahkemesinin 2013/204 Esas ve 2013/390 Karar sayılı dosyasında dolandırıcılıktan yargılanarak ceza aldığı anlaşılmakla sanığın inkara yönelik savunması karşısında maddi gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde belirlenebilmesi için Bakırköy Ağır Ceza Mahkemesinin ilgili dosyasının akıbetinin araştırılarak mümkünse birleştirilmesi aksi halde sanığın suça konu belgeyi düzenlemediği iddiası gözetildiğinde suça konu tutanaktaki yazı ve imzanın sanığın eli ürünü olup olmadığının kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespit edilebilmesi işbu dosyanın onaylı suretinin dosya içine alınarak sanık hakkında yazı ve imza incelemesi yapılıp yapılmadığının araştırılıp sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi, görüşünü içeren Tebliğname ile dava dosyası Daireye tevdi edilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz isteği, eksik kovuşturma ile karar verildiğine, cezanın alt sınırdan verilmesi gerektiğine, kararın bozulmasına ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1. Sanığın, açık kimlik bilgileri tespit edilemediği için müsnet suçtan haklarındaki soruşturma evrakı tefrik edilen … … ve … isimli şahıslarla birlikte … Nakış Tekstil Desen San. Tic. Ltd. Şti isimli iş yerine giderek üzerlerinde SGK logolu görev … kartları asılı şekilde kendilerinin SGK Müdürlüğünde görevli olduklarını belirtip denetim yapacaklarını söyleyerek bu iş yeriyle ilgili 002094 seri numaralı iş yeri durum tespit tutanağı tanzim ettiği bu suretle sanığın faili meçhul kişilerle birlikte sahte iş yeri durum tespit tutanağı düzenleyerek resmi belgede sahtecilik suçunu işlediği iddiasıyla işbu kamu davası açılmıştır.
2. UYAP sistemi üzerinde yapılan sorgulamada; sanığın aynı olay nedeniyle Bakırköy 10. Ağır Ceza Mahkemesinin, 18.12.2013 tarihli ve 2013/204 Esas, 2013/390 Karar sayılı kararıyla dolandırıcılık suçundan mahkumiyetine karar verilip, bu mahkumiyet hükmünün sanık ve müdafii tarafından temyizi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 15. Ceza Dairesinin, 08.10.2019 tarihli ve 2017/7561 Esas, 2019/9603 Karar sayılı ilamıyla onanmasına karar verilerek kesinleştiği anlaşılmıştır.
3. Sanık işbu mahkemedeki savunmasında, “suça konu evrakın benimle ilgisi yoktur. Açık kimliğini bilmediğim yanımdaki iki kişi bu evrakı düzenledi. Hangisinin düzenlediğini tam olarak bilmiyorum. Ben okumak için aldığım gazetenin içinde bu evrak kalmış bu sebeple üzerimde yakalandı, evrakın resmi niteliği olup olmadığının bilirkişiden sorulmasını talep ederim ” şeklinde belirttiği anlaşılmıştır.
4. Bakırköy 10. Ağır Ceza Mahkemesinin, 18.12.2013 tarihli ve 2013/204 Esas, 2013/390 Karar sayılı dosyasında sanığın alınan savunmasında, “biz iş yerine geldiğimizde SGK’dan görevli olarak geldik, denetim yapacağız diyerek girmiştik. Biz iş yerinde iken inandırıcı olmak için bir belge tanzim etmiştik ” şeklinde belirttiği, yine aynı dosyadaki tanık …’nin beyanında, ” huzurdaki sanık tutanak tanzim etti ben de imzaladım” şeklinde belirttiği, yine aynı dosyadaki tanık …’in beyanında, “tutanağı gösterip tanzim ederek her üçü de imzaladı” şeklinde belirttiği anlaşılmıştır.
5. Mahkemece, sanığın resmi belgede sahtecilik suçunu işlediği kabul edilerek temyize konu mahkumiyet hükmü kurulmuştur.

IV. GEREKÇE
1. UYAP sistemi üzerinde yapılan sorgulamada; sanığın aynı olay nedeniyle Bakırköy 10. Ağır Ceza Mahkemesinin, 18.12.2013 tarihli ve 2013/204 Esas, 2013/390 Karar sayılı dosyasında dolandırıcılık suçundan mahkumiyetine karar verilip, bu mahkumiyet hükmünün onanarak kesinleştiğinin anlaşılması, yine aynı dosyadaki sanığın suça konu belgeyi tanzim ettiğine dair ikrarı ile suça konu belgeyi sanığın düzenleyip imzaladığına ilişkin tanıklar … ve …’in beyanları karşısında, Tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
2. Heyetçe yapılan gözlemde, yapılan sahteciliğin aldatıcılık niteliğinin bulunduğunun belirlenmiş olması karşısında, sanığın eksik incelemeden bozma isteyen temyiz sebebi yerinde görülmemiştir.
3. Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanık hakkında kurulan hükümde hukuka aykırılık bulunmamıştır.
4. 5237 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Büyükçekmece 2. Asliye Ceza Mahkemesinin, 07.05.2015 tarihli ve 2015/49 Esas, 2015/468 Karar sayılı kararında sanık tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanığın temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

11.04.2023 tarihinde karar verildi.