Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2019/7451 E. 2020/3647 K. 29.06.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/7451
KARAR NO : 2020/3647
KARAR TARİHİ : 29.06.2020

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sahte fatura düzenleme ve kullanma
HÜKÜM : Mahkumiyet

Sanıkların duruşmalı inceleme istemlerinin, hükmolunan cezaların türü ve süresine göre koşulları bulunmadığından, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 318. maddesi uyarınca reddine oy birliğiyle karar verildikten sonra gereği görüşüldü;
A) Sanık … hakkında “2009 ve 2010 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme” suçlarından kurulan mahkûmiyet hükümlerine yönelik temyiz talebinin incelenmesi:
5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesi’nin 08/10/2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yargılamanın hukuka uygun olarak yapıldığı, iddia ve savunmada ileri sürülen hususların gerekçeli kararda gösterilip tartışılarak değerlendirildiği, fiillerin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, suç vasfının doğru biçimde belirlendiği, cezaların kanuni takdir sınırlarında uygulandığı, incelenen dosyaya göre kurulan hükümlerde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmış, sanığın temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden hükümlerin ONANMASINA,
B) Her iki sanık hakkında “2009 takvim yılında sahte fatura kullanma” suçu, sanık … hakkında “2009, 2010 ve 2011 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme” suçları ile sanık … hakkında “2011 takvim yılında sahte fatura düzenleme” suçundan kurulan mahkûmiyet hükümlerine yönelik temyiz taleplerinin incelenmesi:
1-Sanık … yönünden; Y.KM. Kuyumculuk Petrol İnş. Tem. Teks. Tur. Gıd. Eml. Nak. Tic. Ltd. Şti.’nin yetkilisinin sanıklardan … olması, diğer sanık …’nun mükellef şirketin yalnızca ortağı konumunda bulunması, sanık …’ın savunmasında şirketin müdürü olduğunu belirtmesi, buna karşılık sanık …’nun savunmasında ise, şirkette kısa bir süreliğine hatır için ortaklık yaptığını, şirketin ne iş yaptığına ilişkin bilgisinin olmadığını, herhangi bir belgede imzasının bulunmadığını beyan etmesi karşısında; sanık …’nun sahte fatura düzenleme ve kullanma eylemlerine ne şekilde iştirak ettiği karar yerinde tartışılmadan, sanık hakkında mahkûmiyet hükümleri kurulması,
2-Sanık …’ın “2011 takvim yılında sahte fatura düzenleme” suçu yönünden; yapılan yargılamaya, toplanıp gerekçeli kararda gösterilerek tartışılan delillere, Mahkemenin oluşa uygun inanç ve takdiri ile incelenen dosya içeriğine göre, sanığın diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir, ancak; sahte fatura düzenleme suçunda, her takvim yılında işlenen suçların birbirinden ayrı ve bağımsız suçları oluşturduğu, aynı takvim yılına ait farklı tarihli birden fazla fatura düzenlenmesi hâlinde ise her yıl için zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği, incelenen dosya kapsamına göre, 2011 yılına ilişkin yalnızca bir mükellef tarafından sanığın yetkilisi olduğu şirketten 2 belge karşılığında 8.050 TL’lik fatura alındığı BA formu ile bildirilmiş ise de, faturaların tarih ve ayrıntı bilgileri mevcut olmadığından, bu husus araştırılıp sonucuna göre zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
3-Her iki sanık yönünden; sanıkların 2009 takvim yılında sahte fatura kullandıklarının iddia ve kabul olunduğu olayda; kullanılan faturaları düzenleyen 8 farklı mükellefe ilişkin tanzim edilen vergi tekniği raporları ile 29/07/2010 tarih, VDENR-2010-X-112/39-40 sayılı vergi inceleme raporlarının yalnızca sonuç kısımları bulunup, diğer bölümlerinin dosyada mevcut olmadığının anlaşılması karşısında, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından;
a)Faturaları düzenleyen mükellefler hakkındaki vergi tekniği raporları ile 29/07/2010 tarih, VDENR-2010-X-112/39-40 sayılı vergi inceleme raporlarının tamamının ilgili vergi dairesinden getirtilmesi,
b)Faturaları düzenleyen mükellefler hakkında “2009 takvim yılında sahte fatura düzenleme” suçundan kamu davası açılıp açılmadığının araştırılması; dava açılmış ise, dosyalarının getirtilerek incelenmesi ve bu davayla ilgili belgelerin onaylı örneklerinin çıkartılarak dosya içine konulması,
Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanıkların hukuki durumlarının belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile mahkûmiyet hükümleri kurulması,
4-Kabule göre de; 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesi’nin 08/10/2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 29.06.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.