Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2019/7351 E. 2023/3884 K. 11.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/7351
KARAR NO : 2023/3884
KARAR TARİHİ : 11.05.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkûmiyet

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 … maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 … maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Bakırköy 48. Asliye Ceza Mahkemesinin, 21.05.2015 tarihli ve 2015/104 Esas, 2015/311 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan 5237 sayılı … Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 204 üncü maddesinin birinci fıkrası, 62 ve 53 üncü maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
2. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan 08.10.2019 tarihli ve 2015/234330 sayılı ve hükmün bozulması gerektiği görüşünü içeren Tebliğname ile Daireye tevdi edilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz isteği; delillerin taktirinde hataya düşülerek karar verildiğine, suç işleme kastının bulunmadığına, hükmedilen cezanın fazla olduğuna ve lehe hükümlerin uygulanmadığına ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1. Sanık hakkında şikâyetçi olan ağabeyi …’ın kimlik bilgilerini kullanarak …’in iş yerinden araç kiraladığı ve teminat olarak şikâyetçi adına sahte bono düzenleyip vermek suretiyle resmi belgede sahtecilik suçunu işlediği iddiasıyla kamu davası açılmıştır.
2. Sanık kovuşturma aşamasında yapılan sorgusunda, ağabeyi …’ın kimlik bilgilerini kullanarak araç kiraladığını, bu sırada tanzim ettikleri suça konu bonoyu imzaladığını beyan etmiştir.
3. Şikâyetçi … özetle, sanığın sahte senet düzenleyerek araç kiraladığını, suça konu senedin düzenlenmesine ilişkin rızasının bulunmadığını, senedin ön yüzündeki adına atılı imzaların kendisine ait olmadığını beyan etmiştir.
4. Kovuşturma aşamasında tanık sıfatıyla dinlenen … özetle, iş yerinde olmadığı bir zaman iş yerine gelen sanığın araç kiraladığını, sanığın kiraladığı aracın anahtarını kaybetmesi nedeniyle talep etmiş oldukları anahtar ücreti ödenmeyince suça konu bonoyu icra takibine koyduklarını, sanığı Cengiz olarak bildiklerini beyan etmiştir.
5. Dosya arasında onaylı sureti bulunan suça konu bononun incelenmesinde, … Ticaret Kanunu’nda öngörülen bütün unsurları taşıdığı anlaşılmıştır.
6. Mahkemece sanığın yüklenen suçu işlediği kabul edilerek mahkûmiyetine karar verilmiştir.

IV. GEREKÇE
1. Sanığın kovuşturma aşamasındaki sorgusunda, tanzim ettikleri suça konu bonoyu imzaladığını beyan etmesi, dosyada onaylı sureti bulunan suça konu bononun … Ticaret Kanunu’nda öngörülen bütün unsurları ihtiva ettiğinin anlaşılması karşısında, Tebliğnamedeki (1) numaralı düşünceye iştirak edilmemiştir.
2. 5271 sayılı Kanun’un 217 nci maddesi uyarınca duruşmadan edindiği kanaate göre delilleri değerlendirip yüklenen suçun sübutu yönünden vicdani kanıyla ulaşan Mahkemenin kabulünde hukuka aykırılık bulunmamıştır.
3. Adli emanette kayıtlı suça konu bononun akıbeti hakkında Mahkemece ayrıca karar verilmesi ile, 5237 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesinin uygulanmasına ilişkin Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
4. Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri de reddedilmiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Bakırköy 48. Asliye Ceza Mahkemesinin, 21.05.2015 tarihli ve 2015/104 Esas, 2015/311 Karar sayılı kararında sanık tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanığın temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

11.05.2023 tarihinde karar verildi.