Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2019/7180 E. 2020/3451 K. 24.06.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/7180
KARAR NO : 2020/3451
KARAR TARİHİ : 24.06.2020

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet

Sanık hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği 25.11.2009 tarihinden, hükmün açıklanmasına sebep olan ikinci suçun işlendiği 04.11.2014 tarihine kadar dava zamanaşımının durduğu gözetilerek yapılan incelemede;
1-Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 14.10.2003 tarih ve 232/250 sayılı kararında açıklandığı üzere, onaysız fotokopi niteliğinde olup suret belge özelliği taşımayan belgenin hukuki sonuç doğurmaya elverişli nitelikte olmadığı ve aldatıcılık niteliği bulunmadığı cihetle; somut olayda sanığın sahte olarak düzenletip kullandığı iddia olunan diplomanın aslının ele geçmediği gibi eldeki fotokopisinin de onaysız olduğu nazara alınarak yüklenen suçun yasal unsurları oluşmadığından, sanığın atılı suçtan beraati yerine, mahkumiyetine karar verilmesi,
2-Kabule göre de;
a)5271 sayılı CMK’nin 231. maddesinin 11. fıkrasında, “Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme hükmü açıklar. Ancak mahkeme, kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen sanığın durumunu değerlendirerek; cezanın yarısına kadar belirleyeceği bir kısmının infaz edilmemesine ya da koşullarının varlığı halinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar vererek yeni bir mahkumiyet hükmü kurabilir.” hükmünün öngörüldüğü, bu fıkranın ikinci cümlesi uyarınca, cezanın kısmen infazı, ertelenmesi veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar verilebilmesinin ancak yükümlülüklerini yerine getiremeyen sanık yönünden mümkün bulunduğu cihetle, “resmi belgede sahtecilik” suçundan yargılandığı davada hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen sanığın, denetim süresi içinde yeniden suç işlemesi nedeniyle CMK’nin 231/11. maddesi uyarınca hakkındaki hükmün açıklanması sırasında hükmolunan cezanın ertelenemeyeceğinin gözetilmemesi,
b)Sanığın suça konu ele geçmeyen sahte diplomanın fotokopisini en son 25.02.2008 tarihli başvurusunda kullandığı cihetle, suç tarihinin 25.02.2008 olacağı gözetilmeden gerekçeli karar başlığında 24/03/2006 olarak yanlış gösterilmesi,
c-Ertelenen hapis cezasının uzun süreli olduğu cihetle sanık hakkında 5237 sayılı TCK.nun 53.maddesinde şartlar çerçevesinde hak yoksunluklarının uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
d-Yargılama gideri olarak hesaplanan miktarın CMK’nin 324/4. maddesine 6352 sayılı Kanun’un 100. maddesiyle eklenen değişiklik doğrultusunda terkin edilecek miktar olan 20,00 TL’nin altında olması nedeniyle hazineye yükletilmesi yerine sanıktan tahsiline karar verilmesi,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 24.06.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.