Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2019/6977 E. 2023/2967 K. 12.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/6977
KARAR NO : 2023/2967
KARAR TARİHİ : 12.04.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Açığa imzanın kötüye kullanılması
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet (2 kez)

Sanık hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle Değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteklerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
Adana 5. Ağır Ceza Mahkemesinin, 21.04.2015 tarihli ve 2014/46 Esas, 2015/226 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında açığa imzanın kötüye kullanılması suçundan katılanlar … ve … …’e yönelik eylemi sebebiyle 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 209 uncu maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesi uyarınca 2 kez 11 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
1.Sanığın temyiz isteği, kararın usul ve yasaya aykırı olduğu, … ve …’in arabasına zarar verdiğinden hakkında icra takibi başlattığı, lehe hükümlerin tartışılmadığı, kararın bozulmasına ilişkindir.
2. Katılan … vekilinin temyiz isteği, cezanın az olduğu, Adana 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/11 Esas sayılı dosyasında imzanın katılana ait olmadığı hususunun sabit olduğu, zararın karşılanmadığı, haciz baskısı altında katılanın borcunu ödemek zorunda kaldığı, kararın bozulmasına ilişkindir.
3. Katılanlar … ve … vekilinin temyiz isteği, katılanın sözleşmeyi imzaladığı sırada sanığın hileli davranışları ile katılanları aldattığı ve bono haline getirilecek olan kısmı imzalattığı, resmi belgede sahtecilik ve kamu kurumunun araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçundan ceza alması gerekirken sanığa açığa imzanın kötüye kullanılması suçundan cezalandırılması yoluna gidilmesinin hukuka aykırı olduğuna ilişkindir.
4. Katılan …’in temyiz isteği; kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna ilişkin süre tutum dilekçesi vermiştir.

III. GEREKÇE
Gerekçeli karar başlığında “05.01.2012” şeklinde yanlış gösterilen suç tarihlerinin “04.11.2011 ve 29.12.2011” olduğu belirlenerek yapılan incelemede;
1) Sanığa yüklenen “açığa atılan imzanın kötüye kullanılması” suçunun uzlaştırma kapsamında olması nedeniyle, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Kanun’un 253 ve 254 üncü maddeleri uyarınca uzlaşma hükümlerinin uygulanması gerektiği gözetilmeden, yargılamaya devamla mahkumiyet hükümleri kurulması yasaya aykırı,
2) Sanığa isnat edilen ve üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren “açığa imzanın kötüye kullanılması” suçundan dolayı kurulan hükümlerden sonra 16.03.2021 tarihinde 31425 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 14.01.2021 tarihli ve 2020/81-2021/4 sayılı kararı ile 5271 sayılı Kanun’a 17.10.2019 tarih ve 7188 sayılı Kanunun 31 inci maddesiyle eklenen geçici 5 inci maddesinin (d) bendinde yer alan “hükme bağlanmış” ibaresinin, “basit yargılama usulü” yönünden Anayasa’ya aykırı bulunarak iptal edilmiş olması nedeniyle, sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, hukuka aykırı bulunmuştur.

IV. KARAR
Adana 5. Ağır Ceza Mahkemesinin, 21.04.2015 tarihli ve 2014/46 Esas, 2015/226 Karar sayılı kararına yönelik sanık, katılan … vekili, katılanlar … ve … vekili ile katılan …’in temyiz istekleri yerinde görüldüğünden diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

12.04.2023 tarihinde karar verildi.