YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/6758
KARAR NO : 2022/9060
KARAR TARİHİ : 18.05.2022
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Özel belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet
5271 sayılı CMK’nin 231/8-son cümlesi uyarınca, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği 04.06.2012 tarihinden, denetim süresi içinde ikinci suçun işlendiği 26.01.2014 tarihine kadar dava zamanaşımının durduğu gözetilerek yapılan incelemede;
Hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı bulunan diğer sanık …’nın, sanık …’a ait nüfus cüzdanı ile sanık …’in yerine Motorlu Taşıtlar Sürücü Adaylığı Sınavı’na girdiği, henüz sınav başlamadan yapılan kontrollerde görevlilerce durumun fark edildiği ve olayın kolluğa bildirildiği somut olayda; sanık …’nın herhangi bir belge düzenlemeden yakalanması karşısında, atılı suçun yasal unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 18.05.2022 tarihinde hükmün açıklanma koşullarının oluşup oluşmadığına dair ön sorun yönünden Başkan Vekili …’ın karşı oyu ile oy çokluğuyla diğer yönlerden ise oy birliğiyle karar verildi.
EK GEREKÇE
Dairemizin 18/05/2022 tarih, 2019/6758 Esas, 2022/9060 Karar sayılı çoğunluk görüşüne aşağıdaki sebeplerden katılmıyorum.
Sanığın TCK’nin 207/1, 62/1, 53. maddeleri gereğince 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluğuna ilişkin, 5271 sayılı CMK’nin 231. maddesi uyarınca hükmün açıklanması suretiyle kurulan Şanlıurfa 4. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 17/04/2015 tarih 2014/1433 Esas, 2015/596 Karar sayılı kararı usul ve yasaya aykırıdır.
Sanık hakkında aynı mahkemece 10/05/2012 tarih 2011/305 Es., 2012/109 Kr. sayıyla verilen hükmün CMK’nin 231. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakıldığı anlaşılmaktadır.
Deneme devresi içinde sanık hakkında Kumluca 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 10/09/2014 tarih 2014/241 Esas, 2014/320 Karar sayı ile TCK’nin 86/2, 3-e, 62, 52/1-2. maddeleri ile doğrudan 3.000 TL APC ile cezalandırılmasına ilişkin kesin olarak verilen hükme istinaden ilgili mahkemesine ihbarda bulunulduğu görülmüştür.
Kesin olarak verilen hükümlerin olağan yargı yolu içinde temyiz incelenmesine konu edilmesi mümkün değildir. Ancak şartların varlığı halinde kanun yararına bozma suretiyle hukuka aykırılığın giderilmesi mümkündür. Dolayısıyla etkin bir yargısal denetime tabi olmayan kesin hükümlerin hükmün açıklanmasına dayanak alınması mümkün değildir. Bu durum iç hukukumuzun bir parçası olan İnsan Hakları ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Avrupa Sözleşmesinin 6/2. maddesine güvence altına alınan Masumiyet Karinesinin ihlali niteliğindedir.
Bu sebeplerle anılan mahkeme kararının öncelikle hükmün açıklanma koşullarının bulunmadığı sebebi ile bozulması gerektiği düşüncesiyle sayın çoğunluğun bozma görüşüne ek gerekçe ile katılmıyorum. 18.05.2022