Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2019/6678 E. 2023/4050 K. 16.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/6678
KARAR NO : 2023/4050
KARAR TARİHİ : 16.05.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Özel belgede sahtecilik
HÜKÜM : Beraat

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Nizip 3. Asliye Ceza Mahkemesinin, 26.03.2015 tarihli ve 2014/439 Esas, 2015/267 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında özel belgede sahtecilik suçundan 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca beraat kararı verilmiştir.
2. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca, sanık hakkında kurulan beraat hükmünün bozulması görüşünü içeren Tebliğname ile dava dosyası Daireye tevdi edilmiştir

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Cumhuriyet savcısının temyiz isteği, alınan kriminal raporu ve müşteki beyanı bir bütün olarak değerlendirildiğinde sanığa ek savunma … verilerek 5809 sayılı Kanun’un 63 üncü maddesinin onuncu fıkrası uyarınca cezalandırılması gerekirken beraatine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğuna ve kararın anılan nedenle sanık aleyhine bozulması talebine ilişkindir.

III. GEREKÇE
Suç tarihinde GSM bayii işleten sanığın üzerine atılı, katılan adına sahte GSM abonelik sözleşmeleri düzenlemekten ibaret eyleminin, hüküm tarihinden önce, 19.02.2014 tarih ve 28918 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6518 sayılı Kanun’un 104 ve 105 inci maddeleri ile değişik 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu’nun (5809 sayılı Kanun) 63 üncü maddesinin onuncu fıkrası ile yaptırıma bağlanan 56 ncı maddesinin dördüncü fıkrasındaki “Kişinin bilgisi ve rızası dışında işletmeci veya adına iş yapan temsilcisi tarafından abonelik tesisi işlemi veya elektronik kimlik bilgisini haiz cihazların kayıt işlemi yapılamaz veya yaptırılamaz, bu amaçla gerçeğe aykırı evrak düzenlenemez, evrakta değişiklik yapılamaz ve bunlar kullanılamaz” ve 5. fıkrasındaki “Gerçeğe aykırı evrak düzenlemek veya değiştirmek suretiyle kişinin bilgi ve rızası dışında tesis edilmiş olan abonelikler kullanılamaz” hükümleri karşısında, sanığın eyleminin özel hüküm niteliğinde bulunan ve lehe olan 5809 sayılı Kanun’un 56 ncı maddesindeki suçu oluşturduğu belirlenerek yapılan incelemede;
1. Sanığın yargılama konusu eylemi için, değişen suç vasfına göre 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu uyarınca belirlenecek cezanın türü ve üst haddine göre 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi gereği 8 yıllık olağan zamanaşımı süresinin öngörüldüğü anlaşılmıştır.
2. 5237 sayılı Kanun’un 67 nci maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca zamanaşımı süresini kesen son işlemin sanığın sorgusunun yapıldığı 17.03.2015 tarihi olduğu ve bu tarihten temyiz inceleme tarihine kadar 8 yıllık olağan zamanaşımı süresinin gerçekleşmiş olduğu belirlenmiştir.

IV. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Nizip 3. Asliye Ceza Mahkemesinin, 26.03.2015 tarihli ve 2014/439 Esas, 2015/267 Karar sayılı kararına yönelik Cumhuriyet savcısının temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesinin birinci fıkrası gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinin verdiği yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki kamu davasının 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin sekizinci fıkrası gereği gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle DÜŞMESİNE,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

16.05.2023 tarihinde karar verildi.