Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2019/6153 E. 2021/7256 K. 27.09.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/6153
KARAR NO : 2021/7256
KARAR TARİHİ : 27.09.2021

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgeyi bozmak, yok etmek veya gizlemek

1)Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 14.11.2017 tarihli 2017/866 Esas ve 2017/466 Karar sayılı ilamında da açıklandığı üzere; 5237 sayılı TCK’nin 205. maddesindeki “resmi belgeyi bozmak, yok etmek veya gizlemek” suçunun oluşabilmesi için, resmi bir belgenin içeriğindeki bilgilerin anlaşılamaz, kullanılamaz hale getirilmekle birlikte maddi varlığına dokunulmaksızın ondan faydalanma olanağının imkansız hale getirilmesi suretiyle bozulması veya belgenin maddi varlığına son verilerek yok edilmesi ya da belgenin bütünlüğüne dokunmaksızın hak sahibinin ondan yararlanmasını engelleyecek şekilde gizlenmesi gerekmektedir. Failin bir belgeyi ortadan kaldırmak, bozmak veya gizlemekle elde etmek istediği sonuç, hak sahibinin o belgeden yararlanmasını engellemekten ibarettir. Nitekim, belge ortadan kalkınca veya bozulunca bu yararlanma olanağı kalmayacağından failin elde etmek istediği sonuç da gerçekleşecektir. Gerçek belgenin aslı ortadan kaldırılarak veya bozularak sonuç elde edildiğinde suç da tamamlanmış olur. Belgenin bozulması, yok edilmesi veya gizlenmesinin amacı, hak sahibinin suça konu belgeden yararlanmasının önlenmesidir. Diğer bir anlatımla bu suç, hak sahibinin o belgeden yararlanmasını engellemek amacıyla belgelerin ortadan kaldırılması, bozulması ya da gizlenmesi suretiyle oluşacaktır. Bununla birlikte belgenin başkaca aslı veya suretinin bulunduğu hallerde de, hak sahibinin o belgeden yararlanma olanağının ortadan kaldırıldığından söz edilemeyeceği için, TCK’nin 205. maddesinde tanımlanan resmi belgeyi bozmak, yok etmek veya gizlemek suçunun unsurları da oluşmayacaktır.
Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; suç tarihinde … Adliyesinde geçici olarak görevli bulunan, fakat önceki görev yeri olan… Adliyesine ziyaret amacıyla gelen sanığın, Hakim …’ın odasında bulunduğu esnada, daha önce ilgili dosyasından aldığı ve birden fazla nüshası dosyasının içerisinde mevcut bulunan …Sulh Ceza Mahkemesi’nin 2013/120 Esas sayılı üzerinde Cumhuriyet savcısının görüldüğü kaşe ve imzası ile birlikte mahkeme mührü ve hakim imzasını da ihtiva eden gerekçeli kararını alarak yırtması ve hakiminin kendisini uyarmasına rağmen odadan ilam parçalarını da almak suretiyle uzaklaşması şeklinde gerçekleşen olayda; mahkeme kararının ıslak imzalı ve mühürlü başka nüshalarının da mevcut bulunması nedeniyle sanık tarafından bir hakkın kullanılmasının engellenmesinden söz edilemeyeceği anlaşılmakla, TCK’nin 205. maddesindeki suçun unsurları oluşmadığından sanığın beraatine karar verilmesi gerekirken mahkûmiyetine hükmedilmesi,
2)Kabule göre de;
a)Yargılama gideri olarak hesaplanan 14,85 TL’nin, 5271 sayılı CMK’nin 324/4. maddesine 02/07/2012 tarihli ve 6352 sayılı Kanun’un 100. maddesiyle eklenen “Devlete ait yargılama giderlerinin 21.7.1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutarlardan az olması halinde, bu giderin Devlet Hazinesine yüklenmesine karar verilir.” hükmü gereğince, terkin edilmesi gereken tutardan daha az olmasına rağmen hazine yerine sanığa yükletilmesine karar verilmesi, yasaya aykırı,
b)5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bozulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 27/09/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.