Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2019/4709 E. 2020/6889 K. 12.11.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/4709
KARAR NO : 2020/6889
KARAR TARİHİ : 12.11.2020

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sahte fatura kullanma
HÜKÜM : Mahkumiyet

Sanık hakkında “2009 takvim yılında sahte fatura kullanma” suçundan açılan kamu davasında; sanığın savunması da dikkate alınarak, maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek biçimde belirlenmesi bakımından;
1- Faturaları düzenleyen mükellef hakkında tanzim edilen vergi inceleme raporlarının ilgili vergi dairesinden getirtilmesi,
2- Aynı mükellef hakkında ilgili takvim yılında “sahte fatura düzenleme” suçundan dava açılıp açılmadığının araştırılması; dava açılmış ise dosyasının getirtilerek incelenmesi ve ilgili belgelerin onaylı örneklerinin dosyaya alınması,
3- Faturaları düzenleyen şirket yetkilileri veya kişilerin, Vergi Müfettişi …. tarafından (mükellef kurum temsilcisi sıfatıyla) ifadesi alınan ….’ın, CMK’nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenmeleri; kendilerine, sanığı tanıyıp tanımadıkları, sanığın müdürü olduğu şirketin faaliyeti ile kimin ilgilendiği, sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kime verdikleri veya faturaların kim tarafından alındığı, faturaların alınması/verilmesi konusunda sanığın bir iştirakinin bulunup bulunmadığının sorulması,
4- Suça konu faturaların kullanıldığı ilgili dönem beyannamelerinin kim tarafından verildiğinin araştırılması, bu kişinin muhasebeci veya mali müşavir olduğunun anlaşılması hâlinde açık kimlik ve adres bilgilerinin tespiti ile, CMK’nin 46. maddesi uyarınca çekinme hakkı hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenmesi, kendisine, sanığı tanıyıp tanımadığı, şirketin faaliyeti ile kimin ilgilendiği, beyannameleri kimin talimatı ile düzenlediğinin sorulması,
5-Gerektiğinde, faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi için; faturaları düzenleyen mükellefe ait mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyelerinin, teslim ve tesellüm belgelerinin, bedelinin ödendiğine ilişkin ticari teamüle uygun ve kanıtlama yeterliliği olan banka hesaplarının ve kasa mevcuduyla uyumlu geçerli belgeler ile faturaları düzenleyen mükellefin yeterli mal girişi veya üretimi olup olmadığına ilişkin belgelerin getirtilmesi, faturaları düzenleyen mükellef ile kullanan mükellefin ticari defter ve belgeleri üzerinde karşılıklı bilirkişi incelemesi yaptırılması,
Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile mahkûmiyet hükmü kurulması,
6-Kabule göre de;
a) Suça konu faturaların hem kurumlar vergisi beyannamesinde hem de farklı dönem KDV beyannamelerinde kullanılması nedeniyle, sanık hakkında TCK’nin 43. maddesinin 1. fıkrasının uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
b) 26.04.2010 olan suç tarihinin gerekçeli karar başlığında “2009” şeklinde yanlış gösterilmesi,
Yasaya aykırı,
c) 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 12.11.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.