Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2019/4380 E. 2020/1627 K. 20.02.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/4380
KARAR NO : 2020/1627
KARAR TARİHİ : 20.02.2020

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sahte fatura düzenleme
HÜKÜM : Mahkumiyet

1- Sanık …’nün UYAP aracılığı ile MERNİS üzerinden temin edilen nüfus kaydında, hükümden sonra 19.08.2016 tarihinde öldüğü belirtildiğinden, bu durumun kesin olarak tespiti hâlinde 5237 sayılı TCK’nin 64. maddesi uyarınca kamu davasının düşürülmesinde zorunluluk bulunması,
2- Sanık … hakkında 2008 takvim yılında sahte fatura düzenleme suçundan açılan kamu davasında; maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti bakımından, suça konu faturaların bulunması muhtemel yerlerden araştırılıp getirtilerek, faturalardaki imza ve yazıların sanığa ait olup olmadığı konusunda uzman bir kurum veya kuruluştan rapor alınması; adına fatura düzenlenen …. isimli mükellef hakkında düzenlenen vergi tekniği raporunun getirtilmesi, adına fatura düzenlenen ….. Ltd. Şti. hakkında karşıt inceleme raporu düzenlenmiş ise onaylı örneğinin getirtilmesi, aynı mükellefler hakkında söz konusu raporlar uyarınca açılmış davalar varsa dosyalarının getirtilerek incelenmesi ve bu davayla ilgili belgelerin onaylı örneklerinin çıkartılarak dosya içine konulması; faturaları kullanan şirket yetkilileri veya kişilerin, CMK’nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenmeleri; kendilerinden, sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıklarının, sanığı tanıyıp tanımadıklarının ve faturaların alınması konusunda sanığın bir iştirakinin bulunup bulunmadığının sorulması; gerektiğinde, faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi için, faturayı düzenleyen şirkete ait mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyelerinin, teslim ve tesellüm belgelerinin, bedelinin ödendiğine ilişkin ticari teamüle uygun ve kanıtlama yeterliliği olan banka hesaplarının ve kasa mevcuduyla uyumlu geçerli belgelerin olup olmadığı araştırılarak faturaları düzenleyen şirket ile kullanan şirket ve kişilerin ticari defterleri ve belgeleri üzerinde karşılıklı bilirkişi incelemesi yaptırılması, sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
3- Kabule göre;
a) 2008 takvim yılında sahte fatura düzenleme suçundan dolayı dava açılmasına, kararın gerekçe kısmında “sahte fatura düzenleme” suçunun işlendiği kabul edilmesine rağmen, sahte fatura düzenleme ve sahte fatura kullanma suçlarının birbirinden ayrı ve bağımsız suçları oluşturduğu gözetilmeden, hüküm fıkrasında ve kısa kararda “sahte fatura düzenleme ve kullanma” suçundan hüküm kurulmak suretiyle çelişkiye neden olunması, yasaya aykırı,
b) 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140-2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık … müdafii ve sanık …’nün temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 20.02.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.