Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2019/3839 E. 2021/8302 K. 12.10.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/3839
KARAR NO : 2021/8302
KARAR TARİHİ : 12.10.2021

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi

1)Bir ihbar üzerine sanığın evinde ve … yerinde yapılan aramada ele geçirilen ve gerçek üç ayrı şahıs adına düzenlenmiş olan bonolarda sanığın senedin bedel hanesinde tahrifat yapmak suretiyle resmi belgede sahtecilik suçunu işlediğinin iddia olunduğu somut olayda; Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 22.04.2014 tarihli, 2013/11-397 Esas ve 2014/202 Karar sayılı kararında belirtildiği üzere, 5237 sayılı TCK’nin “Kamu güvenine karşı suçlar’’ bölümünde düzenlenen ve belgenin gerçeğe aykırı olarak düzenlenmesi ile kamu güveninin sarsıldığı kabul edilerek suç sayılıp yaptırıma bağlanan “belgede sahtecilik” suçunun hukuki konusunun kamu güveni olduğu, suçun işlenmesi ile kamu güveninin sarsılması dışında, bir veya birden fazla kişi de haksızlığa uğrayıp, suçtan zarar görmesi halinde dahi, suçun mağdurunun toplumu oluşturan bireylerin tamamının, diğer bir ifadeyle kamunun olduğuna dair kabulünün etkilenmeyeceği, eylemin belirli bir kişinin zararına olarak işlenmesi halinde bu kişinin mağdur değil, suçtan zarar gören olacağının kabulü gerekeceği ve bir suç işleme kararının icrası kapsamında 5237 sayılı TCK’nin 43. maddesinde, “değişik zamanlarda” denilmesi ve aynı anda işlenen eylemlerde zincirleme suça ilişkin hükümlerin uygulanma olanağı bulunmadığı, bu suçun mağdurunun da yukarıda belirtildiği üzere kamu olduğunun anlaşılması karşısında; birden çok gerçek kişi aleyhine sahte belgenin düzenlenmesi olgusunun TCK’nin 61. maddesi uyarınca temel cezanın belirlenmesi sırasında nazara alınabileceği gözetilmeden, yazılı şekilde TCK’nin 204/1. maddesi uyarınca üç kez ayrı ayrı hüküm kurulması,
2) Adli emanetin 2009/191 sırasında kayıtlı suça konu belgelerin denetime olanak verecek şekilde dosya içerisinde bulundurulması gerektiğinin gözetilmemesi,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 12.10.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.