Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2019/3150 E. 2019/5798 K. 02.07.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/3150
KARAR NO : 2019/5798
KARAR TARİHİ : 02.07.2019

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Defter ve belge gizleme, sahte fatura kullanma
HÜKÜM : Mahkumiyet

Sanığın yokluğunda verilen hükmün, sorgusu sırasında beyan ettiği ve aynı zamanda MERNİS adresi olan adresine Tebligat Kanunu’nun 21/1. maddesine göre tebliği gerekirken, doğrudan Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesi gereğince tebliğ edilmesi usulsüz olup temyiz süresini başlatmayacağından, sanığın 12/08/2015 havale tarihli temyiz dilekçesinin öğrenme üzerine süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
A)2010 yılında sahte fatura düzenleme suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik sanığın temyiz talebinin incelenmesi:
Aynı takvim yılına ait birden fazla fatura düzenlenmesi halinde zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği dikkate alınarak, sanık hakkında TCK’nin 43. maddesinin 1. fıkrasının uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi isabetsizliği aleyhe temyiz bulunmadığından, bozma nedeni sayılmamış; 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yargılama sürecindeki işlemlerin hukuka uygun olarak yapıldığı, iddia ve savunmada ileri sürülen görüşler ile delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışılarak değerlendirildiği, vicdani kanının deliller ve dosyadaki bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, fiilin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, fiile uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlenip uygulandığı, kurulan hükümde bir aykırılık bulunmadığı anlaşılmış sanığın temyiz nedenleri yerinde görülmemiş olduğundan, hükmün ONANMASINA,
B)Defter ve belge gizleme suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik sanığın temyiz talebinin incelenmesi:
213 sayılı Kanun’un 139. maddesine göre vergi incelemesinin işyerinde yapılması gerektiği, ticari faaliyetine devam ettiği anlaşılan sanığa vergi denetmeni tarafından defter ve belgelerini ibraz etmesi için çıkarılan tebligatın 05/09/2012 tarihinde sanığın iş yerinde çalışan işçisine tebliğ edildiğinin anlaşılması karşısında; hesapların dairede incelenmesine imkan veren Kanun’un 139/2. maddesindeki istisnalardan birinin varlığının önceden belirlenip belirlenmediğinin incelemeyi yapan vergi denetmeninden sorulması, işyeri dışında inceleme yapılmasına ilişkin bir tespiti varsa belgesinin dosyaya ibrazının istenmesi aksi takdirde yapılan tebligatın hukuki geçerliliği bulunmadığından sanığın beraatine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik araştırma ile mahkumiyet hükmü kurulması,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA,
02.07.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.