Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2019/280 E. 2021/7257 K. 27.09.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/280
KARAR NO : 2021/7257
KARAR TARİHİ : 27.09.2021

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Sahte fatura kullanmak,sahte fatura düzenleme, defter, kayıt ve belgeleri gizleme

Katılan vekilinin temyiz dilekçesinin içeriği itibarıyla temyiz isteminin, sanık … hakkında verilen beraat, sanıklar müdafisinin temyiz isteminin ise mahkûmiyet hükümlerine yönelik olduğu belirlenerek yapılan incelemede;
A) Sanık … hakkında “defter, kayıt ve belgeleri gizleme“ suçundan verilen beraat ve mahkûmiyet hükümlerine yönelik katılan vekili ve sanık müdafisinin temyiz istemlerinin incelenmesinde:
Sanık hakkında 2009 takvim yılına ait yasal defterlerini vergi incelemesi amacıyla süresi içerisinde ibraz etmediği iddiasıyla açılan kamu davasında; sanık tarafından verilen vekaletnameye istinaden işleri birlikte yürüttüğü babası olan diğer sanık …‘ın savunmasında defter ve belgeleri zamanında ibraz ettiklerini beyan etmesi, sanık müdafinin gerekçeli temyiz dilekçesi ekinde bulunan 15/12/2010 tarihli tutanak suretine göre 2009 yılı yevmiye defteri ve satış faturalarının, yine dosya içerisinde mevcut bulunan 13/04/2011 tarihli inceleme tutanağına göre de 2009 yılı envanter defterinin inceleme işlemlerine esas olmak üzere vergi dairesine teslim edildiğinin belirtilmesi karşısında, maddi gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından; sanığın 2009 yılına ait yasal defter ve belgelerinin önceki bir tarihte vergi dairesine ibraz edilip edilmediği, şayet ibraz edilmişse sanığa hangi tarihte tekrar iade edildiğinin ilgili vergi dairesine sorulmasından sonra sonucuna sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken 09/04/2014 tarihli ve AGB-A-1894/83-52 sayılı isteme yazısı uyarınca talep edilen 2009 ve 2010 takvim yıllarına ait defter ve belgelerden 2009 yılına ait olan yasal defterleri ibraz etmeme şeklinde gerçekleştirdiği iddia olunan eylemine ilişkin olarak, sanık hakkında “defter ve belge gizleme“ suçu yönünden tek bir hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden, sanığın eylemleri üçe bölünerek 2009 takvim yılı yönünden mahkûmiyet, 2010 ve 2014 takvim yılları yönünden beraat hükümleri verilmesi,

B)-Sanıklar … ve … haklarında “2009 ve 2010 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme ve kullanma“ suçlarından kurulan mahkûmiyet hükümlerine yönelik sanıklar müdafisinin, sanık … hakkında “2014 takvim yılında sahte fatura düzenleme ve kullanma“ suçlarından verilen beraat hükümlerine yönelik katılan vekilinin temyiz istemlerinin incelenmesinde:
1-Sanık … hakkında, … Cumhuriyet Başsavcılığının 31.10.2014 tarihli 2014/6477 Soruşturma ve 2014/2480 Esas sayılı iddianamesi ile “2014 takvim yılında sahte fatura düzenleme ve kullanma“ suçlarından kamu davası açılmış ise de; … Küçük ve Orta Ölçekli Mükellefler Grup Başkanlığının 13.08.2014 tarihli ve 2014/RDK-2/M-10 sayılı komisyon mütalaası ve ekindeki vergi suçu raporuna göre, sanık hakkında yalnızca “2009 ve 2010 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme ve kullanma” suçlarından mütalaa verildiği, “2014 takvim yılında sahte fatura düzenleme ve kullanma” suçlarından verilmiş bir mütalaa bulunmadığı tespit edilmekle; sanık hakkında “2014 takvim yılında sahte fatura düzenleme ve kullanma“ suçlarına ilişkin olarak, 213 sayılı VUK’nin 367. maddesi gereğince dava şartı olan mütalaanın verilip verilmeyeceği Vergi Dairesi Başkanlığı‘ndan sorularak, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, yargılamaya devamla sanık hakkında beraat hükümleri verilmesi,
2-Sanıklar … ve … haklarında, “2009 ve 2010 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme ve kullanma” suçlarından verilen mahkûmiyet hükümlerine yönelik olarak; sanıkların savunmalarında faturaların gerçek alışverişlere dayandığını beyan ederek suçlamaları kabul etmemelerine karşın, 16/06/2014 tarihli ve 2014-A-1894/77 sayılı vergi suçu raporu ve eklerine göre sanıkların 2009 takvim yılındaki demir alışlarının %52’sini, 2010 takvim yılındaki demir alışlarının ise %88’ni sahte faturalarla belgelendirdikleri, dolayısıyla bu miktarlardaki demir satışlarına ilişkin faturalarının da gerçeği yansıtmadığının bildirilmesi karşısında, maddi gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından; her iki takvim yılında da sanık …’ın kullandığı sahte faturaları düzenlediği iddia olunan mükellefler/şirketler hakkında tanzim edilen vergi tekniği raporlarının dosyaya getirtilmesi ile bu mükellefler/şirket yetkilileri haklarında “2009 ve 2010 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme“ suçundan kamu davası açılıp açılmadığının araştırılması, açıldığının tespiti halinde dava dosyaları getirtilip incelenerek bu davayı ilgilendiren delillerin onaylı örneklerinin dosyaya eklenmesinden sonra; sanıkların alış faturalarının gerçeği yansıtıp yansıtmadığı ortaya konularak, satışlarına konu demirleri başka mükelleflerden faturasız olarak almış olup olamayacakları hususunun da mükellefin karlılık oranları dikkate alınarak gerekirse bilirkişi incelemesi neticesinde belirlenmesinden sonra sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme neticesinde sanıklar hakkında mahkûmiyet hükümleri kurulması,
3-Kabule göre de;
a)5271 sayılı CMK’nin 225. maddesi uyarınca hükmün konusu duruşmanın neticesine göre iddianamede gösterilen fiilden ibaret olup, iddianamede açıklanan ve suç oluşturduğu ileri sürülen fiilin dışına çıkılarak açılmayan davadan yargılama yapılıp hüküm kurulmasının mümkün bulunmadığı; sanık … hakkında, 213 sayılı VUK’nin 367. maddesine göre dava şartı olan … Küçük ve Orta Ölçekli Mükellefler Grup Başkanlığı‘nın 13/08/2014 tarihli ve 2014/RDK-2/M-10 sayılı komisyon mütalaası ile dayanağı olan vergi suçu raporunun “2009 ve 2010 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme” suçlarına ilişkin olduğu, … Cumhuriyet Başsavcılığı‘nın 31.10.2014 tarihli 2014/6477 Soruşturma ve 2014/2480 Esas sayılı iddianamesi ile de mütalaaya uygun olarak yalnızca “2009 ve 2010 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme” suçlarından kamu davası açıldığı halde, Mahkemece mütalaa ve dava konusu yapılmayan “sahte fatura kullanma” suçu da dahil edilerek mahkûmiyet hükümleri kurulması,
b)Sanık … hakkında, her takvim yılında işlenen “sahte fatura kullanma” ve “sahte fatura düzenleme” eylemlerinin birbirlerinden ayrı ve bağımsız suçları oluşturduğu anlaşılmakla, bu suçlardan her takvim yılı için 4 kez ayrı ayrı hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden 2 kez mahkûmiyet hükmü kurulması,
c)5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafisi ve katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden hükümlerin 5320 sayılı Kanun‘un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, CMK‘nin 326/son maddesi uyarınca sanık … hakkındaki mahkûmiyet hükümleri yönünden ceza miktarı itibarıyla sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 27.09.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.