Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2019/2234 E. 2019/3836 K. 15.04.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/2234
KARAR NO : 2019/3836
KARAR TARİHİ : 15.04.2019

Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’nün 06.03.2019 tarihli ve 2018/14660 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 13.03.2019 tarihli ve …… sayılı ihbarnamesi ile;
Resmi belgede sahtecilik suçundan sanık …’ın, …… sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 204/1 ve 62. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, anılan Kanun’un 51. maddesi uyarınca cezanın ertelenmesine dair Pazar Asliye Ceza Mahkemesinin 14/06/2011 tarihli ve 2010/192 esas, 2011/232 sayılı kararını müteakip, adı geçen hükümlünün talebi üzerine memnu hakların iadesine ilişkin Pazar (Rize) 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 24/10/2016 tarihli ve 2016/58 değişik iş sayılı kararının “Pazar (Rize) 2. Asliye Ceza Mahkemesince hükümlünün talebinin kabulü ile memnu hakların iadesine karar verilmiş ise de, yasaklanmış hakların geri verilmesine ilişkin karara dayanak teşkil eden 5352 sayılı Adli Sicil Kanunu 13/A maddesinde yer alan ”…… sayılı Türk Ceza Kanunu dışındaki kanunların belli bir suçtan dolayı veya belli bir cezaya mahkûmiyete bağladığı hak yoksunluklarının giderilebilmesi için, yasaklanmış hakların geri verilmesi yoluna gidilebilir. Bunun için; Türk Ceza Kanununun 53 üncü maddesinin beşinci ve altıncı fıkraları saklı kalmak kaydıyla, a) Mahkûm olunan cezanın infazının tamamlandığı tarihten itibaren üç yıllık bir sürenin geçmiş olması, b) Kişinin bu süre zarfında yeni bir suç işlememiş olması ve hayatını iyi halli olarak sürdürdüğü hususunda mahkemede bir kanaat oluşması gerekir.” şeklindeki düzenleme dikkate alındığında, memnu hakların iadesi kararı verilebilmesi için infazın tamamlandığı tarihten itibaren üç yıllık sürenin geçmiş olmasının gerekmesi karşısında, hükümlünün mahkum olduğu 1 yıl 8 ay cezasının 14/02/2018 tarihinde infaz edildiği cihetle, yasaklanmış hakların iadesine ilişkin kararın verildiği 24/10/2016 tarihinde 3 yıllık sürenin dolmadığı gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden” bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca, bozulması istenilmiş olmakla,
Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
İncelenen dosya içeriğine göre; yasaklanmış hakların geri verilmesi kurumu, yitirilen hak ve ehliyetlerin, koşullarının gerçekleşmesi halinde iyi halli hükümlüye yargı yolu ile geri verilmesini sağlamaktadır. Bu kurum yoluyla ister Türk Ceza Kanunu’ndan, isterse özel bir yasadan kaynaklansın, “kamu hizmetlerinden yasaklanma”, “memuriyetten mahrumiyet”, “seçme ve seçilme hakkından yoksun kılınma”, “yasal kısıtlılık altında bulundurulma” gibi gerek bir mahkûmiyetin doğal sonucu, gerekse ceza şeklinde hükmedilen her nevi ehliyetsizliklerin bertaraf edilmesine hukukumuzda bir engel bulunmamaktadır. 5352 sayılı Adli Sicil Kanunu’na 06.12.2006 tarihli ve 5560 sayılı Kanun’un 38. maddesi ile eklenen 13/A maddesinin 1. fıkrasındaki; “…… sayılı Türk Ceza Kanun’u dışındaki kanunların belli bir suçtan dolayı veya belli bir cezaya mahkumiyete bağladığı hak yoksunluklarının giderilebilmesi için, yasaklanmış hakların geri verilmesi yoluna gidilebilir” hükmü gereğince, hükümlülük kararında açıkça belirtilmese bile, mahkûmiyetin doğal sonucu olarak yasaklanan hakların yukarıda bahsedilen maddenin birinci fıkrasındaki koşulların bulunduğuna mahkemece kanaat getirilmesi halinde iadesine karar verilebilir.
“Yasaklanmış hakların geri verilmesi” başlığını taşıyan 5352 sayılı Kanun’un 13/A maddesinde yer alan:
“(1)…… sayılı Türk Ceza Kanunu dışındaki kanunların belli bir suçtan dolayı veya belli bir cezaya mahkumiyete bağladığı hak yoksunluklarının giderilebilmesi için, yasaklanmış hakların geri verilmesi yoluna gidilebilir. Bunun için; Türk Ceza Kanunu’nun 53 üncü maddesinin beşinci ve altıncı fıkraları saklı kalmak kaydıyla,
a)Mahkum olunan cezanın infazının tamamlandığı tarihten itibaren üç yıllık bir sürenin geçmiş olması,
b)Kişinin bu süre zarfında yeni bir suç işlememiş olması ve hayatını iyi halli olarak sürdürdüğü hususunda mahkemede bir kanaat oluşması gerekir.
(2)Mahkum olunan cezanın infazına genel af veya etkin pişmanlık dışında başka bir hukuki nedenle son verilmiş olması halinde, yasaklanmış hakların geri verilmesi yoluna gidilebilmesi için, hükmün kesinleştiği tarihten itibaren beş yıl geçmesi gerekir. Ancak, bu süre kişinin mahkum olduğu hapis cezasına üç yıl eklenmek suretiyle bulunacak süreden az olamaz.
(3)Yasaklanmış hakların geri verilmesi için, hükümlünün veya vekilinin talebi üzerine, hükmü veren mahkemenin veya hükümlünün ikametgahının bulunduğu yerdeki aynı derecedeki mahkemenin karar vermesi gerekir.
(4)Mahkeme bu husustaki kararını, dosya üzerinde inceleme yaparak ya da Cumhuriyet Savcısını ve hükümlüyü dinlemek suretiyle verebilir.
(5)Yasaklanmış hakların geri verilmesi talebi üzerine mahkemenin verdiği karara karşı, hükümle ilgili olarak Ceza Muhakemesi Kanunu’nda öngörülen kanun yoluna başvurulabilir.
(6)Yasaklanmış hakların geri verilmesine ilişkin karar, kesinleşmesi halinde, adli sicil arşivini kaydedilir.
(7)Yasaklanmış hakların geri verilmesi yoluna başvurulması nedeniyle oluşan bütün masraflar hükümlü tarafından karşılanır.” şeklindeki düzenlemeler karşısında, Mahkemece yasaklanmış hakların geri verilmesine karar verilebilmesi için, diğer şartlar ile birlikte mahkûm olunan cezasının infazının tamamlandığı tarihten itibaren üç yıllık bir sürenin geçmiş olması gereklidir.
Somut olayda, Pazar (Rize) Asliye Ceza Mahkemesi‘nin 14.06.2011 tarihli 2010/192 Esas ve 2011/232 Karar sayılı ilamı ile resmi belgede sahtecilik suçundan, …… sayılı TCK‘nin 204/1 ve 62. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezasına mahkûm edilen ve bu cezası TCK‘nin 51. maddesi uyarınca ertelenerek hakkında 1 yıl 8 ay denetim süresi belirlenen sanık hakkında verilen kararın, “14.06.2012“ tarihinde kesinleştiği, TCK‘nin 51/8. maddesi gereğince erteli mahkûmiyet hükmünün denetim süresinin sonu olan “14.02.2014“ tarihinde infaz edilmiş sayılacağı ve bu itibarla 5352 sayılı Kanun‘un 13/A. maddesinin 1. fıkrasında öngörülen 3 yıllık sürenin de “14.02.2017“ tarihinde dolması nedeniyle, yasaklanmış hakların iadesine ilişkin kararın verildiği “24.10.2016“ tarihinde 3 yıllık yasal sürenin dolmamış olduğu anlaşılmakla, kanun yararına bozma istemine ilişkin ihbarnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden Pazar (Rize) Asliye Ceza Mahkemesi’nin 24.10.2016 tarihli ve 2016/58 D.İş sayılı kararının, CMK’nin 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yerine getirilmesine, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE, 15.04.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.