Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2019/2121 E. 2021/5789 K. 22.06.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/2121
KARAR NO : 2021/5789
KARAR TARİHİ : 22.06.2021

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan
HÜKÜM : Mahkumiyet

1- 26/08/2009 tarihinde Asayiş Şube Müdürlüğü Aranan Şahıslar Büro Amirliği görevlileri tarafından yapılan çalışma sırasında üzerinde … adına düzenlenen sahte nüfus cüzdanı ile birlikte yakalanan sanığın görevlilere kimliğini … olarak bildirdiği, bu kimlik bilgilerine göre bir kısım tutanakların düzenlendiği ve bu suretle resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçunu işlediğinin iddia olunduğu olayda; sanığın bozma sonrası alınan savunmasında da okur yazar olmadığını, olay günü … adına düzenlenen kimliğin sahte olduğu anlaşıldıktan sonra … olduğunu söylediğini, … adını vermediğini, hastaneye gittiğinde de doktorun adını hiç sormadığını, parmak izi alındığında da adının sorulmadığını, olay günü sarhoş olduğunu beyan etmesi, bozma ilamına uyulmasına karar verilmesine rağmen Dairemizin 25/01/2016 tarihli, 2014/7877 Esas ve 2016/559 Karar sayılı bozma ilamının gereğinin tam olarak yerine getirilmediğinin anlaşılması karşısında; maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi bakımından; sanığın okur yazar olup olmadığı araştırılıp, tanık olarak dinlenen tutanak mümzilerinin sanık ile yüzleştirilmesinden sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden eksik inceleme sonucu sanığın mahkûmiyetine karar verilmesi,
2- Kabule göre de;
a) Sanığa isnat edilen ve üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren “resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan” suçundan dolayı kurulan hükümden sonra, 16/03/2021 tarih ve 31425 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi’nin 14/01/2021 tarihli 2020/81 Esas ve 2021/4 Karar sayılı kararı ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’na 17/10/2019 tarih ve 7188 sayılı Kanunun 31. maddesiyle eklenen geçici 5. maddesinin (d) bendinde yer alan “hükme bağlanmış” ibaresinin, basit yargılama usulü yönünden Anayasa’ya aykırı bulunarak iptal edilmiş olması karşısında; sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
b) Tekerrüre esas alınan ve dosyada mevcut Beyoğlu 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2006/241 Esas ve 2008/608 Karar sayılı ilamında yargılanarak hakkında mahkûmiyet hükmü kurulan şahsın temyize konu dosya sanığı olmadığının anlaşılması karşısında; sanığın kimlik bilgilerine uygun güncel adli sicil kaydının dosya içine alınıp incelenerek sonucuna göre tekerrür hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının, uygulanması halinde söz konusu ilamın kesinleşme şerhli onaylı örneğinin getirtilerek incelenmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
c) Adli Emanetin 2010/1527 sırasında kayıtlı suça konu nüfus cüzdanının akıbeti hakkında herhangi bir karar verilmemesi,
d) Sanığın gözaltında geçirdiği sürenin TCK’nin 63. maddesi gereğince cezasından mahsubuna karar verilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, diğer yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 22/06/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.