YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/147
KARAR NO : 2022/3312
KARAR TARİHİ : 01.03.2022
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Vergi Usul Kanunu’na aykırılık, Suç işlemek için kurulan örgüte üye olmak
HÜKÜMLER : Mahkumiyet, beraat, düşme
A) Sanıklar …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, … hakkında suç işlemek için kurulan örgüte üye olma suçundan verilen beraat hükümlerine yönelik katılan vekilinin temyizinin incelenmesinde:
Sanıklara yüklenen “suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma” suçundan doğrudan zarar görmeyen ve katılma hakkı bulunmayan şikâyetçi vekili tarafından yapılan temyiz isteminin 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
B) Sanıklar …, …, …, …, …, …, …, …, …, … hakkında 2010 takvim yılında sahte fatura düzenleme suçundan; sanık … hakkında 2010 takvim yılında sahte fatura kullanma suçundan verilen mahkûmiyet hükümlerine yönelik sanıklar …, … ile sanık … ve müdafisi, sanık … müdafisi, sanık … ve müdafisi, sanıklar …, …, … müdafileri, sanık … ve müdafisi, sanık … müdafisi, sanık … ve müdafisinin temyiz talepleri ile sanıklar …, …, …, …, …, …, …, …, … ve … hakkında mütalaa verilmemesi nedeniyle düşme hükümlerine yönelik katılan vekilinin temyizinin incelenmesinde:
CMK’nin 217. maddesi uyarınca duruşmadan edindiği kanaate göre delilleri değerlendirip suçun sübutu yönünden vicdani kanıya ulaşan Mahkemenin takdir ve kabulünde bir isabetsizlik görülmediğinden, tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiş ve 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yargılamanın hukuka uygun olarak yapıldığı, iddia ve savunmalarda ileri sürülen hususların gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, hukuka uygun yöntemlerle elde edilen delillerin değerlendirilerek fiilin sanıklar tarafından işlendiğinin tespit edildiği, suç vasıflarının doğru biçimde belirlendiği, cezaların kanunî takdir sınırlarında uygulandığı tüm dosya kapsamından anlaşılmakla ve sanıklar …, …, …, …, …, …, …, …, … ve … hakkında 2007 takvim yılında sahte fatura düzenleme suçundan 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 367. maddesi uyarınca dava şartı olan mütalaanın bulunmaması nedeniyle, kamu davasının düşmesine karar verilmesi gerektiği dosya içeriğine uygun şekilde Mahkemece gerekçeleri gösterilerek kabul ve takdir kılınmış olmakla; sanıklar …, …, sanık … ve müdafisi, sanık … müdafisi, sanık … ve müdafisi, sanıklar …, …, … müdafileri, sanık … ve müdafisi, sanık … müdafisi, sanık … ve müdafisi ve katılan vekilinin temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden mahkûmiyet ve düşmeye ilişkin hükümlerin ONANMASINA,
C) Sanıklar …, …, … hakkında 2008 ve 2009 takvim yıllarında, sanık … hakkında ise 2008 takvim yılında sahte fatura düzenleme suçlarından verilen beraat hükümlerine yönelik katılan vekilinin; sanıklar …, …, …, …, …, …, … hakkında 2008 ve 2009 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme suçlarından; sanık … hakkında 2009 takvim yılında sahte fatura düzenleme suçundan, sanık … hakkında 2008 ve 2009 takvim yıllarında sahte fatura kullanma suçundan ve sanık … hakkında 2008 takvim yılında sahte fatura kullanma suçundan verilen mahkûmiyet hükümlerine yönelik sanıklar …, … ile sanıklar …, … müdafileri, sanık … ve müdafisi, sanık … ve müdafisi, sanık … müdafisi, sanık … ve müdafisi, sanık … ve müdafisinin temyizinin incelenmesinde;
2008 ve 2009 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme suçları yönünden suç tarihlerinin en son düzenlenen fatura tarihine göre sırasıyla 31.12.2008 ve 31.12.2009; 2008 ve 2009 takvim yıllarında sahte fatura kullanma suçları yönünden ise en son kullanılan fatura tarihine göre sırasıyla 25.01.2009 ve 25.01.2010 olduğu tespit edilerek yapılan incelemede:
Hakkında beraat hükümleri verilen sanıklara yüklenen “2008 ve 2009 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme” suçunun Kanundaki cezasının türü ve üst sınırına göre, 5237 sayılı TCK’nin 66/1-e maddesinde öngörülen olağan dava zamanaşımının, kesen son sebep olan sanıkların sorgusunun yapıldığı 04.05.2011 tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar; sanıklar …, …, …, …, …, … ve …’ e yüklenen 2008 ve 2009 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme suçunun, sanık …’e yüklenen 2009 takvim yılında sahte fatura düzenleme suçunun, sanık …’e yüklenen 2008 takvim yılında sahte fatura kullanma suçunun ve sanık …’a yüklenen 2008 ve 2009 takvim yılında sahte fatura kullanma suçunun kanundaki cezasının türü ve üst sınırına göre, 5237 sayılı TCK’nin 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen olağanüstü dava zamanaşımının, suç tarihlerinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği ve bu itibarla katılan vekili ve sanıklar …, … ile sanıklar …, … müdafileri, sanık … ve müdafisi, sanık … ve müdafisi, sanık … müdafisi, sanık … ve müdafisi, sanık … ve müdafisinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta aynı Kanun’un 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanıklar hakkındaki kamu davasının gerçekleşen dava zamanaşımları nedeniyle 5271 sayılı CMK’nin 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE,
D) Sanık … hakkında 2009 ve 2010 takvim yılında sahte fatura kullanma suçlarından verilen mahkûmiyet hükümlerine yönelik sanık müdafisinin; sanık … hakkında 2008 takvim yılında sahte fatura düzenleme ve kullanma suçlarından verilen beraat hükümlerine yönelik katılan vekilinin; sanık … hakkında 2010 takvim yılında sahte fatura düzenleme suçundan verilen mahkûmiyet hükmüne yönelik sanığın temyizinin incelenmesi:
1) Sanık … hakkında 2010 takvim yılında sahte fatura düzenleme suçundan dava açılıp hüküm kurulmuş ise de;…. adına ….. Bilgisayar Sarf Malz. Rek. Tas. Hiz. Ltd. ile ….. Otom. İnş. Rek. San. Tic. Ltd. Şti. isimli mükelleflerin ticaret unvanı kullanılarak düzenlenen suça konu faturaların en son 30.12.2009 tarihli olduğu, 2010 takvim yılında düzenlenen fatura bulunmadığının anlaşılması karşısında, sanık … hakkında 2010 takvim yılında sahte fatura düzenleme suçundan beraat hükmü kurulması yerine yazılı şekilde mahkûmiyet hükmü kurulması,
2) CMK’nin 225. maddesi uyarınca hükmün konusu duruşmanın neticesine göre iddianamede gösterilen fiil ve failden ibaret olup, iddianamede açıklanan ve suç oluşturduğu ileri sürülen fiilin dışına çıkılarak açılmayan davadan yargılama yapılıp hüküm kurulmasının mümkün bulunmadığı nazara alındığında; sanık … hakkında Bursa Cumhuriyet Başsavcılığının 22.06.2011 tarihli ve 2011/15203 Esas sayılı iddianamesi ile 213 sayılı VUK’nin 367. maddesine göre dava şartı olan mütalaa ve vergi suçu raporuna uygun olarak “2008, 2009 ve 2010 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme” ve “2008 takvim yılında sahte fatura kullanma” suçlarından kamu davası açıldığı, “2009 ve 2010 takvim yıllarında sahte fatura kullanma” suçundan açılmış bir dava bulunmadığı gözetilmeden, “2009 ve 2010 takvim yıllarında sahte fatura kullanma” suçlarından mahkûmiyet hükümleri kurulması yasaya aykırı,
3) Sanık …….’ün UYAP aracılığıyla MERNİS üzerinden ulaşılan nüfus kaydına göre hükümden sonra 28.04.2020 tarihinde öldüğü belirlendiğinden, bu durumun kesin olarak tespiti halinde 5237 sayılı TCK’nin 64/1. ve 5271 sayılı CMK’nin 223/8. maddeleri uyarınca kamu davasının düşmesine karar verilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekili, sanık … müdafisi ve sanık …’ın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 01.03.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.