YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/11189
KARAR NO : 2023/4215
KARAR TARİHİ : 22.05.2023
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkûmiyet
Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 … maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 … maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
Trabzon 2. Asliye Ceza Mahkemesinin, 03.09.2015 tarihli ve 2013/277 Esas, 2015/392 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan, 5237 sayılı … Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 204 ve 62 nci maddelerinin birinci fıkraları, 53 üncü maddesinin birinci ve üçüncü fıkraları uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz isteği; suçun unsurları itibarıyla oluşmadığına, mahkûmiyet kararının hukuka aykırı olduğuna, eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulduğuna, delillerin takdirinde hata edildiğine, lehe olan hükümlerin uygulanmadığına, re’sen gözetilecek nedenlere ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
1. Mahkemece; haklarında beraat kararları verilen temyiz dışı sanıklardan R.C.P.’nin 61…24 plakalı aracın sahibi olduğu ve İ.P.’nin ise R.C.P.nin amcasının oğlu olduğu, sanık …nin aracının muayenesini yaptırması için evrakları İ.P.’ye verdiği, temyiz dışı bu sanığın ise tanıdığı olan sanık …’a vererek muayeneyi yaptırmasını istediği, aradan bir süre geçtikten sonra sanık …’ın ruhsatı muayenesi yapılmış şekilde İ.P.’ye, İ.P.’nin de R.C.P.’ye verdiği, 27.05.2013 tarihinde aracın muayene için TüvTürk Araç Fenni Muayene İstasyonuna götürüldüğü, yapılan işlemlerde araç trafik belgesinde bulunan muayene pulunun kayıtlarda çıkmadığı ve hologramda bulunan kodlar sorgulandığında ise başka araca ait olduğunun anlaşıldığı, her ne kadar sanık bu muayene işlemini 2013 yılında vefat eden E.P. isimli kişinin yaptığını savunmuş ise de savunmasının kendisini suçtan kurtarmaya yönelik olduğu, hakkında aynı suçtan başka dava bulunması karşısında savunmasına itibar edilmediği, bu şekilde atılı suçu işlediğinden cezalandırılmasına karar verilmiştir.
2. Sanığın üzerine atılı suçlamayı kabul etmediği belirlenmiştir.
3. Kolluk güçlerince tanzim olunan tutanaklar, Samsun Kriminal Polis Laboratuvarının uzmanlık raporu, suça konu motorlu araç trafik belgesinin örneği ve sanığın adlî sicil kaydı dava dosyasında mevcut olup belge aslının adli emanete alındığı anlaşılmıştır.
IV. GEREKÇE
Yapılan yargılamaya, toplanıp gerekçeli kararda gösterilerek tartışılan delillere, Mahkemenin oluşa uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, sanık müdafiinin diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
a) Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 22.04.2014 tarih ve 2013/11-397-2014/202 sayılı kararında açıklandığı üzere, belgelerde sahtecilik suçunun hukuki konusunun kamu güveni olduğu ve suç tarihleri de dikkate alınarak hukuki kesintinin iddianame tarihi itibarıyla oluşacağından, dava dosyası ve UYAP ortamında yapılan incelemede, sanığın benzer mahiyetteki eylemi nedeniyle hakkında mahkûmiyet hükmü verilen ve incelemeye konu dava ile aynı gün ele alınan Dairemizin 2019/10411 Esas sırasında kayıtlı dosyasında, aynı Mahkemenin 03.09.2015 tarihli ve 2014/40 Esas 2015/391 Karar sayılı davasının bulunduğu ve bu davada suç tarihinin 03.08.2011, iddianame tarihinin 04.02.2014 olduğu, incelemeye konu dosyada da suç tarihinin 22.06.2010, iddianame tarihinin 11.11.2013 olduğu, incelenen dosyalarda hukuki kesintinin 11.11.2013 tarihli iddianame ile gerçekleştiği anlaşıldığından, aralarındaki hukuki irtibat nedeniyle anılan dava ile incelemeye konu davanın birleştirilmesi ve sahte araç muayenesi işlemi yapan sanığın sübut bulan eyleminin zincirleme şekilde işlenmiş tek bir resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturduğu gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması,
b) Araç muayenesinde sahtecilik suçlarında suç tarihinin sahte araç muayenesi yapan sanık yönünden muayene işleminin yapıldığı 22.06.2010 tarihi olduğu gözetilmeden gerekçeli karar başlığına 27.05.2013 olarak yanlış yazılması,
c) 5237 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, nedenleriyle temyize konu karar hukuka aykırı bulunmuştur.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Trabzon 2. Asliye Ceza Mahkemesinin, 03.09.2015 tarihli ve 2013/277 Esas, 2015/392 Karar sayılı kararına yönelik sanık müdafiinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 … maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA, aynı Kanun’un 326 ncı maddesinin son fıkrası gereğince sanığın kazanılmış hakkının DİKKATE ALINMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
22.05.2023 tarihinde karar verildi.