Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2019/10448 E. 2020/1543 K. 19.02.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/10448
KARAR NO : 2020/1543
KARAR TARİHİ : 19.02.2020

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet, Beraat

I- Sanık … hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan beraat hükmüne yönelik katılan vekilinin temyiz nedenlerinin incelenmesinde;
Yapılan yargılamada elde edilen delillerin hükümlülüğe yeter nitelik ve derecede bulunmadığı dosya içeriğine uygun şekilde gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan katılan vekilinin temyiz nedenlerinin reddiyle hükmün ONANMASINA,
II- Sanık … hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik sanık müdafinin temyiz nedenlerinin incelenmesine gelince;
Sanık hakkında, diğer sanıkla birlikte katılan …’nın bilgisi ve rızası dışında iki adet bono düzenleyerek çalıştığı … Ltd. Şti.’ye verip icraya koyduğu iddiasıyla açılan kamu davasında;
A) Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 22.04.2014 tarih ve 2013/11-397 Esas, 2014/202 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere, 5237 sayılı TCK’nin “Kamu güvenine karşı suçlar” bölümünde düzenlenen ve belgenin gerçeğe aykırı olarak düzenlenmesi ile kamu güveninin sarsıldığı kabul edilerek suç sayılıp yaptırıma bağlanan “resmi belgede sahtecilik” suçlarının hukuki konusunun kamu güveni olduğu, suçun işlenmesi ile kamu güveninin sarsılması dışında, bir veya birden fazla kişinin de haksızlığa uğrayıp suçtan zarar görmesi halinde dahi, suçun mağdurunun toplumu oluşturan bireylerin tamamının, diğer bir ifadeyle kamunun olduğuna dair kabulünün etkilenmeyeceği, sanık hakkında benzer eylemleri nedeniyle, daha önce Dairemizin 16.10.2018 tarihli 2016/12380 Esas ve 2018/8035 Karar sayılı ilamıyla bozulan Bodrum 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 13.05.2014 tarihli 2013/396 Esas, 2014/277 Karar sayılı dosyası ile, Bodrum 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2013/481 esas, 2014/504 karar sayılı dosyası ve Bodrum 4. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2016/142 esas ve 2016/372 karar sayılı dosyasındaki suç tarihlerinin bu iddianame tarihinden önce olduğu, eylemler arasında hukuki kesintinin bulunmadığı, zincirleme şekilde işlenmiş suçlar olduğu anlaşılmakla; aralarında hukuki ve fiili irtibat bulunan temyize konu dava ile Dairemizin 16.10.2018 tarihli 2016/12380 Esas ve 2018/8035 Karar sayılı ilamıyla bozulan Bodrum 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 13.05.2014 tarihli 2013/396 Esas, 2014/277 Karar sayılı dosyası; Bodrum 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2013/481 esas, 2014/504 karar sayılı dosyasının ve Bodrum 4. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2016/142 esas ve 2016/372 karar sayılı dosyası ile birleştirilip, sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi,
B) Kabule göre de;
1) 5237 sayılı TCK’nin 43. maddesinde, “değişik zamanlarda” ibaresine yer verilmiş olması nedeniyle, aynı zamanda düzenlenen belgeler nedeniyle zincirleme suça ilişkin hükümlerin uygulanma olanağı bulunmadığı anlaşılmakla; suça konu sahte belgelerin aynı anda ele geçirilmesi, değişik zamanlarda düzenlendiğine dair delil bulunmaması karşısında; 5237 sayılı TCK’nin 43. maddesinin uygulanması koşullarının oluşmadığı, ancak belge sayısının temel cezanın belirlenmesinde dikkate alınması gerektiği gözetilmeden, sanık hakkında bu madde uyarınca cezada artırım yapılması;
2) 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Yasaya aykırı, sanık … müdafinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 19.02.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.