Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2019/10350 E. 2023/4389 K. 24.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/10350
KARAR NO : 2023/4389
KARAR TARİHİ : 24.05.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkûmiyet

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 … maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 … maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
Bayburt Asliye Ceza Mahkemesinin, 14.07.2015 tarihli ve 2014/624 Esas, 2015/652 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında; resmi belgede sahtecilik suçundan, 5237 sayılı … Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 204 üncü maddesinin birinci fıkrası, aynı Kanun’un 62 nci ve 51 … maddeleri uyarınca erteli 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz isteği,kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna, ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1. Sanık …’ın, temyiz dışı sanık … ile birlikte haklarında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilen Sezgin ve … …’ın … Köyünde bulunan çiftliklerinde işçi olarak çalıştıkları, bahse konu çiftlikte … plakalı aracın Sezgin …; … plakalı aracın ise … … adına kayıtlı olduğu ve …’a ait araç üzerinde haciz bulunduğu, sanıkların maliklerine haber vermeksizin söz konusu araçlar üzerindeki plakaları değiştirerek kullandıklarının ihbar üzerine tespit edildiği, bu suretle sanığın resmi belgede sahtecilik suçunu işlediği iddiasıyla kamu davası açılmıştır.
2. Sanık … aşamalarda alınan savunmasında; Avukat … …’ a ait çiftlikte küçükbaş ve büyükbaş hayvan sürü besiciliği yaptığı, çiftlikte 1993 model iki tane kamyonet bulunduğu, bunlardan birinin … …’a diğerinin kardeşi Sezgin …’a ait olduğu, sürüdeki hayvanların her iki aracın plakalarını sürtünme yoluyla düşürdükleri, olay günü de kesim için hazırlanan büyükbaş 1 adet hayvanı kesimhaneye götürmesi gerektiği, düşen plakaların hangisine ait olduğunu bilmediği, bu nedenle birisini vurdurma yöntemi ile çalışan kamyonete takıp diğer sanıkla birlikte kesim için ayrılan büyükbaş hayvanı bulunduğu köyden alıp kesimhaneye götürdükleri, işlerini bitince de çiftliğe geri döndükleri, suç işleme kastının bulunmadığı şeklinde savunmada bulunduğu anlaşılmıştır.
3. Temyiz dışı sanık …’nın, aşamalarda sanık … savunmasını doğrular şekilde beyanda bulunduğu tespit edilmiştir.
4. Mahkemece, resmi belgede sahtecilik suçu sübut bulduğundan sanığın mahkûmiyetine hükmedilmiştir.

IV. GEREKÇE
1. Sanığın, suça konu araca taktığı … numaralı plakanın başka araca tahsisli gerçek plaka olduğunun anlaşılması karşısında; suç tarihinde 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun (2918 sayılı Kanun) 03.10.2016 tarihli ve 676 sayılı KHK ile değiştirilen 23 üncü maddesinin son fıkrasındaki “başka bir araca tescilli veya sahte plakayı takan veya kullananlar TCK’nin 204. maddesine göre cezalandırılır” hükmünün yürürlüğe girmediği, sanığın eyleminin suç tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 21 … maddesine uygun bulunduğu gözetilmeden resmi belgede sahtecilik suçundan mahkûmiyet hükmü kurulması,
2. Kabule göre de;
a. Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin, suça konu plakanın kullanıldığı “31.08.2014” tarihi olarak gösterilmesi gerekirken “2014” olarak eksik gösterilmiş olması,
b. Uzun süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında, kasten işlenmiş suçtan dolayı hapis cezasına mahkûmiyetin kanuni sonucu olan ve kazanılmış hakka konu edilemeyen 5237 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesinin üçüncü fıkrası nazara alınarak birinci fıkrasında yazılı hak yoksunluklarının uygulanmamış olması, nedenleriyle hukuka aykırılık bulunmuştur.

IV. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Bayburt Asliye Ceza Mahkemesinin, 14.07.2015 tarihli ve 2014/624 Esas, 2015/652 Karar sayılı kararına yönelik sanığın temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 … maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA, ancak sanık lehine bulunan ve eylemine uyan 2918 sayılı Kanun’un 21 … maddesinde öngörülen idari para cezasının miktarına göre 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun (5326 sayılı Kanun) 20 nci maddesinin ikinci fıkrasının (C) bendinde yazılı zamanaşımının, eylemin gerçekleştiği 31.08.2014 tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar dolduğu anlaşıldığından ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta 5271 sayılı Kanun’un 322 ve 5326 sayılı Kanun’un 24 üncü maddelerinin verdiği yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün bulunduğundan 5326 sayılı Kanun’un 20 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca sanık hakkında İDARİ PARA CEZASI VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, bozma kararının mahkûmiyet hükmünü temyiz etmeyen sanık Abdulkerim Bayrak’a SİRAYET ETTİRİLMESİNE,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

24.05.2023 tarihinde karar verildi.