YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/10341
KARAR NO : 2023/4229
KARAR TARİHİ : 23.05.2023
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkûmiyet
Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 … maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 … maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
Edirne(Kapatılan) 6. Asliye Ceza Mahkemesinin, 25.06.2015 tarihli ve 2015/291 Esas, 2015/746 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında resmî belgede sahtecilik suçundan, 5237 sayılı … Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 204 üncü maddesinin birinci fıkrası, 43 üncü maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca 2 yıl 1 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz isteği; suçu işlemediğine ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
1. Kasten öldürme suçundan dolayı aranan sanığın, suçtan zarar görene ait … belgesini bulduktan sonra belgedeki fotoğrafı çıkarıp yerine kendi fotoğrafını yapıştırdığı, suç tarihinde tanık …’un çalıştığı otele giderek bu sahte … belgesi ile otele giriş yaptığı, aynı gün tanık …’ın çalıştığı telefon bayine giderek yine aynı belge ile telefon hattı satın aldığı anlaşılmıştır.
2. Sanık her aşamada üzerine atılı suçu ikrar etmiştir.
3. Tanıklar D.G. ve S.A.’nın beyanları dava dosyasında mevcuttur.
4. İstanbul Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğünce tanzim olunan ve inceleme konusu (B+A2) sınıfı, U-549613 seri numaralı … belgesinin aldatma kabiliyetini haiz olduğu görüşünü içerir 10.03.2015 tarihli bilirkişi raporu dava dosyasında bulunmaktadır.
5. Suça konu … belgesi üzerinde Mahkemece gözlem yapılmadığı ve duruşma tutanakları ile gerekçeli karara Mahkeme gözleminin yansıtılmadığı anlaşılmıştır.
6. Suça konu olduğu ve adlî emanette bulunduğu belirtilen evrak aslı ya da onaylı bir suretinin dava dosyası arasında alınmadığı tespit edilmiştir.
7. Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi üzerinden yapılan inceleme neticesinde sanığın, 12.01.2015 giriş ve 24.05.2017 tahliye tarihleri arasında, Antalya L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda başka suçtan hükümlü olarak bulunduğu ve yargılamanın, hazır bulundurulmadığı celsede bitirilerek yokluğunda mahkûmiyet hükmü kurulduğu belirlenmiştir.
IV. GEREKÇE
1. Yargıtay Ceza Genel Kurulunun, 15.11.2018 tarihli ve 2018/17-339 Esas, 2018/536 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere hüküm tarihinde Antalya L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda başka suçtan hükümlü olarak bulunan ve duruşmalardan bağışık tutulma talebi de bulunmayan sanığın, hüküm duruşmasına getirilmediği ve Sesli ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla duruşmada hazır edilmediği dikkate alınmaksızın yokluğunda mahkûmiyet hükmü kurulması suretiyle Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın Hak arama hürriyeti başlıklı 36 ncı maddesi ile 5271 sayılı Kanun’un 196 ncı maddesine muhalefet edilmesi suretiyle savunma hakkının kısıtlanması hukuka aykırı bulunmuştur.
2. Kabul ve uygulama yönünden;
a. Belgede sahtecilik suçlarında suça konu evrakın aldatıcılık niteliğinin bulunup bulunmadığının takdiri Mahkemeye ait olup suç konusu belge aslı getirtilerek incelenmek suretiyle özelliklerinin duruşma tutanağına yazılması, bu gözlem sonucunda gerekçeli kararda aldatıcılık niteliğine sahip olup olmadığının tartışılması ve belge aslının kanun yolu merciinin denetimine olanak verecek şekilde dava dosyası arasında bulundurulması, belge aslının temin edilememesi veya ilgili kurum ve kişilere fotokopi olarak ibraz edilmiş olması hâlinde ise Yargıtay Ceza Genel Kurulunun, 14.10.2003 tarihli ve 232/250 sayılı kararında açıklandığı üzere onaysız fotokopi niteliğinde olup suret belge özelliği taşımayan belgelerin hukukî sonuç doğurmaya elverişli nitelikte olmadığı da gözetilerek sanığın hukukî durumunun değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
b. Sanık hakkında kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkûmiyetin kanunî sonucu olarak uygulanmasına karar verilen hak yoksunlukları yönünden, Anayasa Mahkemesinin, 24.11.2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren, 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesindeki bazı hükümlerin iptal edilmesi ve hükümden sonra, 15.04.2020 tarihinde yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 10 uncu maddesi ile 5237 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesinin üçüncü fıkrasının birinci cümlesine; “… ertelenen veya” ibaresinden sonra gelmek üzere eklenen “… denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezası infaz edilen …” ibarelerinin eklendiği gözetilerek hak yoksunlukları yönünden sanığın hukukî durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunlululuk bulunması,
Karşısında hüküm hukuka aykırı bulunmuştur.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Edirne(Kapatılan) 6. Asliye Ceza Mahkemesinin, 25.06.2015 tarihli ve 2015/291 Esas, 2015/746 Karar sayılı kararına yönelik sanığın temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 … maddesi uyarınca, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
23.05.2023 tarihinde karar verildi.