Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2019/10228 E. 2023/4337 K. 24.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/10228
KARAR NO : 2023/4337
KARAR TARİHİ : 24.05.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkûmiyet

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 … maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 … maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Antalya 10. Asliye Ceza Mahkemesinin, 23.06.2015 tarihli ve 2014/314 Esas, 2015/503 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan, 5237 sayılı … Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 204 üncü maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesi uyarınca 2 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

2. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca özet olarak; sanığın soruşturma aşamasındaki anlatımından suç tarihinin 20.12.2012 olduğunun anlaşıldığı, buna göre sanığın sabıkasındaki Antalya 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 2004/216 Esas ve 2009/800 Karar nolu ilamına ilişkin eylemlerin hüküm tarihinden sonra uzlaşma kapsamına alınmış olması nedeniyle, uyarlamasının yapılıp yapılmadığı araştırılarak uzlaşma ile sonuçlanmamış ise bu ilamın, uzlaşma ile sonuçlanmış ise Eğirdir Asliye Ceza Mahkemesinin 2006/71 esas nolu ilam tekerrüre esas olacağından bozma kararı verilmesi görüşünü içeren Tebliğname ile dava dosyası Daireye tevdi edilmiştir

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Cumhuriyet savcısının temyiz isteği; soruşturma aşamasında 07.03.2014 tarihinde ifadesi alınan … …’ın, suça konu senedi alacağına karşılık sanık …’den bir yıl kadar önce aldığını beyan etmesine göre suç tarihinin Mart 2013 olarak kabul edilmesi gerektiği ve sanığın adli sicil kaydında yer alan 04.11.2010 tarihinde infaz edilen Antalya 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 2004/216 – 2009/800 Esas ve Karar sayılı 4 ay hapis cezasına ilişkin mahkumiyet hükmünün Mahkemenin 20.11.2012 olarak kabul ettiği suç tarihine göre dahi tekerrüre esas olduğu halde tekerrür hükümlerinin uygulanmamasının usul ve kanuna aykırı olduğuna ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1. Sanık hakkında, kendisini alacaklı katılan …’i borçlu olarak gösterdiği 20.11.2012 düzenleme, 20.12.2012 vade tarihli, 1.850,00 TL bedelli senedi sahte olarak düzenleyerek borcuna karşılık … …’a vermek suretiyle resmi belgede sahtecilik suçunu işlediği iddiasıyla kamu davası açıldığı anlaşılmıştır.
2. Sanık kovuşturma aşamasındaki sorgusunda; katılandan olan alacağı nedeniyle, katılanın suça konu senedi … … isimli kahve işleticisine bıraktığını, … …’un da Antalya’ya kendisine gönderdiğini beyan etmiş, soruşturma aşamasında ise senedi katılanla birlikte düzenlediklerini beyan etmesi nedeniyle çelişki üzerine sorulduğunda, birlikte düzenlenmediklerini imzalı olarak gönderildiğini beyan ederek çelişkili anlatımda bulunmuştur.
3. Emniyet Kriminal ekspertiz raporu ile suça konu senet ön yüzündeki yazılar ile arka yüzdeki adına atılan ciro yazı ve imzasının sanığa ait olduğu, adına atılan borçlu imzasının katılan eli ürünü olmadığı, sanığa ait olduğunu gösterir yeterli kaligrafik bulgu bulunmadığının tespit edildiği anlaşılmıştır.
4. Mahkemece 04.09.2014 tarihli celsede; suça konu belgenin aldatma niteliğine ilişkin gözlem yapıldığı görülmüştür.
5. İddianamede sevk maddesi olarak yer almamakla birlikte sanığın sorgusu tespit edilirken 5237 sayılı Kanun’un 58 … maddesinin uygulanma ihtimaline binaen ek savunma … verildiği belirlenmiştir.

IV. GEREKÇE
A. Tebliğname Yönünden
Sanığın adli sicil kaydında yer alan adli sicil kaydındaki Antalya 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 29.05.2009 tarihli ve 2004/216 Esas, 2009/800 Karar sayılı kararı ile lehe ve aleyhe yasa değerlendirilmesi yapılarak sanığın 765 sayılı … Ceza Kanunu’nun 491 … maddesinin üçüncü fıkrası gereğince nitelikli hırsızlık suçundan 4 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına karar verilmesi karşısında; nitelikli hırsızlık suçu uzlaşma kapsamında kalmadığından uzlaşma hükümlerinin uygulanamayacağı, bu haliyle 04.11.2010 tarihinde infaz edilen söz konusu hükümlülüğün tekerrüre esas teşkil ettiği anlaşıldığından, bozma isteyen Tebliğname görüşüne iştirak olunmamıştır.
B. Cumhuriyet Savcısının Temyiz Sebepleri Yönünden
1. 5237 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
2. Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşılmıştır.
3. Suç tarihinin belirlenmesinde; sanık tarafından suça konu senedin piyasaya sürüldüğü tarihin esas alınması gerekmesi, sanığın suça konu senedi borcuna karşılık … …’a vermek suretiyle piyasaya sürmesi ve … …’ın soruşturma aşamasındaki 07.03.2014 tarihli anlatımında senedi sanıktan bir yıl kadar önce aldığını beyan ederek senedi 31.10.2013 tarihinde icra takibine koyduğunun anlaşılması karşısında, suç tarihinin en aleyhe kabulle 31.10.2013 tarihi olacağı, sanığın adlî sicil kaydında yer alan Antalya 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 29.05.2009 tarihli ve 2004/216 Esas, 2009/800 Karar sayılı 4 ay hapis cezasını içerir 04.11.2010 tarihinde infaz edilen hükümlülüğünün de tekerrüre esas teşkil ettiği gözetilmeden hüküm kurulması isabetli bulunmamış olup sanık hakkında kurulan hükümde, Yargıtay tarafından düzeltilmesi mümkün görülen bu husus dışında hukuka aykırılık görülmemiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Antalya 10. Asliye Ceza Mahkemesinin, 23.06.2015 tarihli ve 2014/314 Esas, 2015/503 Karar sayılı kararına yönelik Cumhuriyet savcısının temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 … maddesi gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesi gereği hüküm fıkrasına “Sanığın adli sicil kaydında yer alan Antalya 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 29.05.2009 tarihli ve 2004/216 Esas, 2009/800 Karar sayılı 4 ay hapis cezasını içerir hükümlülüğünün tekerrüre esas teşkil ettiği anlaşılmakla, 5237 sayılı Kanun’un 58 … maddesinin altıncı ve yedinci fıkraları uyarınca verilen cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına” paragrafının eklenmesi suretiyle hükmün, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

24.05.2023 tarihinde karar verildi.