Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2019/10216 E. 2023/6063 K. 13.09.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/10216
KARAR NO : 2023/6063
KARAR TARİHİ : 13.09.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/351 E., 2015/524 K.
SUÇ : Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
Adana 16. Asliye Ceza Mahkemesinin, 01.10.2015 tarihli ve 2015/351 Esas, 2015/524 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 206 ncı maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci fıkrası ve 58 inci maddesinin altıncı fıkrası uyarınca 2 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına, karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyizi, hükmü temyiz etme iradesine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1. Adana Emniyet Müdürlüğü görevlilerinin bir hırsızlık olayı ile ilgili olarak yaptıkları soruşturma sırasında sanığın yakalandığı, o tarihte ayrıca başka bir suçtan dolayı hakkında arama kaydı olduğu bu nedenle yakalanmamak için polis memurlarına ismini amcasının oğlu Mustafa Tekin olarak belirttiği, polis merkezine götürüldüğünde gerçek kimliğinin tespit edildiği, sanığın bu suretle resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçunu işlediği iddia edilmiştir.

2. Sanık, polis memurları kimliğini sorduğunda başka bir suçtan araması olduğu için yakalanmamak için amcasının oğlu olan Mustafa Tekin’in adını söylediğini, kimlik ibraz etmediğini, sonradan da gerçek kimliğini açıkladığını savunmuştur.

3. Mahkemece, sanık hakkında resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçundan temyize konu mahkûmiyet hükmü kurulmuştur.

IV. GEREKÇE
Resmi belgenin düzenlenmesi sırasında yalan beyan suçunun oluşması için, kişinin açıklamaları üzerine yetkili bir kamu görevlisi tarafından resmi bir belgenin düzenlenmesi ve düzenlenen resmi belgenin, beyanın doğruluğunu ispat edici bir güce sahip olması gerekir. Yalan beyanın tek başına kanıtlama gücünün bulunmadığı, bu beyana rağmen görevlinin, beyan edilen hususların doğruluğunu araştırıp da belgeyi sonra düzenlemesinin gerekli olduğu takdirde, belgeye dayanak oluşturan bilgi yalan beyan olmayıp görevlinin araştırması sonucu ulaştığı bilgi olduğundan yine beyan olunan bilgiler, ilgili memur ya da makamın başkaca araştırma yapmasını, belge incelemesini gerektirirse veya yalan beyan üzerine memurun kandırılamaması neticesinde doğru şekilde belge oluşturulması durumunda anılan suçun oluşmayacağı açıktır.
5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun (5326 sayılı Kanun) “Kimliği bildirmeme” başlığını taşıyan 40 ıncı maddesinin birinci fıkrası “Görevle bağlantılı olarak sorulması halinde kamu görevlisine kimliği veya adresiyle ilgili bilgi vermekten kaçınan veya gerçeğe aykırı beyanda bulunan kişiye, bu görevli tarafından elli Türk Lirası idari para cezası verilir.” hükmünü haiz olup bu kabahat fiili ile 5237 sayılı Kanun’un 206 ncı maddesinde düzenlenen suç arasındaki fark, beyanın resmi belge düzenlenmesi sırasında yapılıp yapılmadığıdır. Kamu görevlisinin, görevi nedeniyle resmi belge düzenlediği sırada yalan beyanda bulunulması halinde 5237 sayılı Kanun’un 206 ncı maddesi uygulanacaktır. Resmi belge düzenlenmesi sırasında olmayıp da kamu görevinin gereği gibi yerine getirilebilmesi için, kamu görevlisinin göreviyle bağlantılı olarak sorması durumunda, kimliği hakkında gerçeğe aykırı beyanda bulunulması halinde 5326 sayılı Kanun’un 40 ıncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca idari para cezası verilmesi gereklidir.
Yukarıdaki açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; suç tarihinde sanığın hırsızlık suçu şüphesiyle yakalandığı, yakalandığı sırada kimliğini Mustafa Tekin olarak bildirdiği, polis merkezine götürüldüğünde ise gerçek kimliğini beyan ettiği, tutulan tutanakların sanığın gerçek kimlik bilgilerine göre düzenlendiği, Mustafa Tekin ismiyle düzenlenmiş tutanak vb. resmi belge bulunmadığı anlaşıldığından, sanığın eyleminin 5326 sayılı Kanun’un 40 ıncı maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen “kimliği hakkında gerçeğe aykırı beyanda bulunmak” kabahatini oluşturduğu gözetilmeden, resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçundan hüküm kurulması, hukuka aykırı bulunmuştur.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Adana 16. Asliye Ceza Mahkemesinin, 01.10.2015 tarihli ve 2015/351 Esas, 2015/524 Karar sayılı kararına yönelik sanığın temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğnameye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA, ancak sanığın lehine bulunan ve eylemine uyan 5326 sayılı Kanun’un 40 ıncı maddesinin birinci fıkrasında öngörülen idari para cezasının miktarına göre aynı Kanun’un 20 nci maddesinin ikinci fıkrasının (c) bendinde yazılı zamanaşımının eylemin gerçekleştiği 11.05.2015 tarihinden, temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşıldığından yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta 1412 sayılı Kanun’un 322 nci ve 5326 sayılı Kanun’un 24 üncü maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün bulunduğundan 5326 sayılı Kanun’un 20 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca sanık hakkında İDARİ PARA CEZASI VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

13.09.2023 tarihinde karar verildi.