Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2018/6993 E. 2018/11014 K. 26.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/6993
KARAR NO : 2018/11014
KARAR TARİHİ : 26.12.2018

Resmi belgede sahtecilik suçundan sanık … hakkında yapılan yargılama sonucunda; mahkumiyetine ilişkin Çorlu 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nce verilen 19.12.2012 tarih, 2011/579 Esas, 2012/1076 karar sayılı hükmün sanık … tarafından temyizi üzerine Dairemizin 03.03.2016 tarih, 2014/14247 Esas, 2016/1912 karar sayılı “onama” kararına karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 21.12.2018 tarihli dilekçesi ile itiraz yasa yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilen dava dosyası ve ekleri yeniden incelenerek gereği görüşüldü:
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının kabulü ile Dairemizin 03.03.2016 tarih, 2014/14247 Esas, 2016/1912 karar sayılı “onama” kararının kaldırılmasına karar verilerek yapılan incelemede;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine incelenen dosya içeriğine göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine: ancak;
Sanığın tekerüre esas alınan Çorlu 3.Asliye Ceza Mahkemesinin 16.10.2008 tarih ve 2007/257 Esas, 2008/692 Karar sayılı ilamının kesinleşmediğinin, Dairemizin 09.02.2017 tarih ve 2017/717 Esas, 2017/808 Karar sayılı kararı ile sanığın eski hale getirme isteminin kabul edilerek davanın zamanaşımı nedeniyle düşürülmesine karar verildiğinin anlaşılması karşısında, tekerrüre esas alınmasının mümkün bulunmaması,sanığın adli sicil kaydında yer alan suç tarihinden önceye ait tekerrüre esas teşkil eder nitelikteki sair mahkumiyetlerinin ise basit hırsızlık ve emniyeti suistimal suçlarına ilişkin olması, hükümlerden sonra 02.12.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 34. maddesi ile değişik CMK’nin 253/1. maddesi uyarınca, basit hırsızlık ve emniyeti suistimal suçlarının uzlaşma kapsamına alınması ve 5237 sayılı TCK’nin 7/2. maddesi uyarınca; ”Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur.” hükmü de gözetilerek, mahkemesine ihbarda bulunulmak suretiyle, 6763 sayılı Kanun’un 35. maddesi ile değişik CMK’nin 254. maddesi uyarınca aynı Kanun’un 253. maddesinde belirtilen esas ve usûle göre uzlaştırma işlemleri yerine getirildikten sonra sonucuna göre, sanık hakkında bahsedilen ilamların TCK’nin 58. maddesi uygulamasına esas alınıp alınmayacağı hususunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 26.12.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.