Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2018/6791 E. 2018/10464 K. 17.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/6791
KARAR NO : 2018/10464
KARAR TARİHİ : 17.12.2018

Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’nün 14.11.2018 tarih ve 2017/12858 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 19.11.2018 tarih ve KYB-2018/92461 sayılı ihbarname ile;
Resmi belgede sahtecilik suçundan sanık …’ın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 204/1 ve 43/1-son. maddeleri gereğince sıfır (0) gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Ceyhan 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 21/09/2017 tarihli ve 2015/459 esas, 2017/514 sayılı kararının “sanığın Ceyhan 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 22/10/2010 tarihli ve 2010/6 esas, 2010/205 sayılı kararı ile 2 yıl 6 ay hapis cezasına mahkûm edildiği ve işbu dosya ile bahse konu dosya arasında zincirleme suç hükümleri uygulanması gerektiğinden bahisle sanığın neticeten sıfır gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiş ise de, sanığın eylemlerinin benzer mahiyette olması halinde, sanık hakkındaki farklı dosyaların gerektiğinde birleştirilerek sanığın eylemlerini bir suç işleme kararı icrası kapsamında işleyip işlemediği ve hakkında 5237 sayılı Kanun’un 43. maddesi uyarınca zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanamayacağı hususu tartışıldıktan sonra bir karar verilmesi gerektiğinin düşünülmesi ve kesinleşmiş cezanın mahsup edilmesi gerektiğinde şüphe bulunmamakla birlikte, yazılı şekilde sanık hakkında infazı mümkün olamayacak ceza tayininde isabet görülmediğinden” bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca, bozulması istenilmiş olmakla,
Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
İncelenen dosya içeriğine göre; hükümlü … hakkında sahte araç muayenesi yapmak suretiyle resmi belgede sahtecilik suçunu işlediğinin iddia ve kabul olunduğu olayda; Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 22.04.2014 tarihli 2013/11-397 Esas ve 2014/202 Karar sayılı kararı ile 15.03.2016 tarihli 2014/847 Esas ve 2016/128 Karar sayılı ilamlarında da belirtildiği üzere, 5237 sayılı TCK’nin “Kamu güvenine karşı suçlar” bölümünde düzenlenen ve belgenin gerçeğe aykırı olarak düzenlenmesi ile kamu güveninin sarsıldığı kabul edilerek suç sayılıp yaptırıma bağlanan “resmi belgede sahtecilik” suçlarının hukuki konusunun kamu güveni olduğu, suçun işlenmesi ile kamu güveninin sarsılması dışında, bir veya birden fazla kişinin de haksızlığa uğrayıp suçtan zarar görmesi halinde dahi, suçun mağdurunun toplumu oluşturan bireylerin tamamının, diğer bir ifadeyle kamunun olduğuna dair kabulünün etkilenmeyeceği, zincirleme suça dâhil olan bir suçtan dolayı, bu durum gözetilmeksizin mahkûmiyet kararı verilmiş ve bu karar kesinleşmiş ise, zincirleme suça konu ikinci suçla ilgili olarak, kesinleşen hükme konu eylem de göz önüne alınarak zincirleme suç hükümlerinin uygulanması suretiyle yeni bir hüküm kurulup, kesinleşen hükümdeki sonuç cezanın mahsubu suretiyle karar verilmesi gerekeceği cihetle; somut olayda hükümlünün talep konusu dosyada yer alan eylemleri ile Dairemizin 03.02.2014 tarihli ve 2013/4945 Esas ve 2014/1586 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilen Ceyhan 2. Asliye Ceza Mahkemesi‘nin 22.10.2010 tarihli 2010/6 Esas ve 2010/205 Karar sayılı ilamına konu eylemin suç ve iddianame tarihleri incelendiğinde, sanığın kesinleşmiş mahkumiyet ilamına esas eylemleri ile inceleme konusu davadaki eylemlerinin zincirleme biçimde işlenmiş tek suçu oluşturduğu, bununla birlikte inceleme konusu davadaki eylemler nedeniyle sanığın TCK‘nin 204/1 ve 43/1. maddeleri gereğince neticeten 2 yıl 6 ay hapis cezasına mahkumiyetine karar verildiği, zincirleme suça konu eylemine ilişkin olarak da sanığın Ceyhan 2. Asliye Ceza Mahkemesi‘nin 22.10.2010 tarihli 2010/6 Esas ve 2010/205 Karar sayılı kararı ile TCK‘nin 204/1. maddesi gereğince neticeten 2 yıl 6 ay hapis cezasına mahkumiyetine karar verildiği gözetildiğinde, bu cezanın mahsubu halinde ortada sanık yönünden infaz edilebilir bir ceza bulunmayacağından, Ceyhan 2. Asliye Ceza Mahkemesi‘nin 22.10.2010 tarihli 2010/6 Esas ve 2010/205 Karar sayılı dosyasına ait bu davayı ilgilendiren kısımların onaylı örnekleri dosya içerisine konulup, zincirleme suç hükümlerinin uygulanma olanağının bulunup bulunmadığının tartışılması, zincirleme suç kapsamında kaldığının anlaşılması halinde, her iki dosyadaki eylemler birlikte değerlendirilerek, mahsup edilecek ceza miktarı da dikkate alınarak infazı mümkün olacak şekilde ceza tayin edilip, bu cezadan kesinleşmiş önceki cezanın mahsup edilmesi gerektiği gözetilmeden, sanık hakkında infazı mümkün olmayacak şekilde ceza tayin edilmesi nedeniyle ihbarnamedeki kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden, Ceyhan 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 21.09.2017 tarihli 2015/459 Esas ve 2017/514 Karar sayılı ilamının, CMK’nin 309. maddesi uyarınca aleyhe sonuç doğurmamak kaydıyla BOZULMASINA; dosyanın mahalline gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE, 17.12.2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi.