Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2018/6754 E. 2019/419 K. 15.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/6754
KARAR NO : 2019/419
KARAR TARİHİ : 15.01.2019

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Vergi Usul Kanununa muhalefet
HÜKÜM : Mahkumiyet

1- Ayrıntıları Ceza Genel Kurulunun 18.11.2014 tarihli 2013/830 Esas ve 2014/502 Karar sayılı ilamında açıklandığı üzere, CMK’nin 231/11. maddesine göre hükmün açıklanmasına dair kararda; Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 141/3, CMK’nin 34 ve 230. maddeleri uyarınca hükmün gerekçesinde, iddia ve savunmada ileri sürülen görüşlerin belirtilmesi, mevcut delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin açıkça gösterilmesi, bu delillere göre ulaşılan sonuçların, iddia, savunma ve dosyadaki diğer belgelere ilişkin değerlendirmeler ile sanıkların eylemlerinin ve yüklenen suçların unsurlarının nelerden ibaret olduğunun, hangi gerekçeyle hangi delillere üstünlük tanındığının açık olarak gerekçeye yansıtılması, delillerle sonuç arasında bağ kurulması gerektiği; somut olayda sanığın sabit kabul edilen fiilinin ne şekilde sübut bulduğu belirtilip buna dayanak olan deliller gösterilip tartışılmadan yetersiz gerekçe ile hüküm kurulması,
2- Sanık hakkında 2006 takvim yılında sahte fatura kullanmak suçundan açılan kamu davasında, sanığın faturaların gerçek mal alışverişine dayandığını savunduğu, yakıt aldığı benzin istasyonunda araç plakalarının sehven yanlış girilmiş olabileceğini beyan ettiği, yakıt istasyonu yetkilisi olan tanık …. ’ün 16.05.2008 tarihli savcılık ifadesinde sanığa sürekli olarak yakıt satışı yaptığını beyan etmesi karşısında; gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespit edilmesi bakımından, sahte olduğu iddia olunan faturaları düzenleyen ilgili şirket yetkilileri hakkında suça konu takvim yılları ile ilgili dava açılıp açılmadığı, açılmışsa akibeti araştırılıp bu dava ile birleştirilmesi, birleştirme mümkün olmadığı takdirde dava dosyaları celp edilip incelenerek özetinin duruşma tutanağına geçirilip, bu davayı ilgilendiren ve sahteliği belirleyen delillerin onaylı örneklerinin dava dosyasına intikal ettirilmesi; gerektiğinde faturaları düzenleyen mükellefler ile sanığa ait defter ve belgeler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak, faturaların gerçek alım satım karşılığı olup olmadığının, mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyeleri, teslim tesellüm belgeleri, bedellerinin ödendiğine ilişkin ticari teamüle uygun kanıtlama yeteneği olan geçerli ödeme belgeleri ve satıcının kasasına ya da banka hesabına girip girmediğinin tespiti ile faturaları düzenleyen mükellefin yeterli üretimi, mal girişi ya da stoğu olup olmadığının araştırılması, toplanan tüm deliller değerlendirilip sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
3- Kabule göre de ; 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 sayılı iptal kararı ile TCK’nin 53/1-b maddesinde yazılı, “seçme, seçilme ve diğer siyasi hakları kullanmaktan” ibaresinin iptal edilmiş olması
Yasaya aykırı, sanık müdafi ile katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 15.01.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.