Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2018/6639 E. 2018/10780 K. 20.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/6639
KARAR NO : 2018/10780
KARAR TARİHİ : 20.12.2018

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet

Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği 26.02.2010 tarihinden itibaren denetim süresi içinde ikinci suçun işlendiği 29.01.2014 tarihine kadar dava zamanaşımının durduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
Toplanan deliller gerekçeli kararda gösterilip tartışılarak; sanığa yüklenen suçun sübutu kabul, oluşa göre vasfı tayin edilmiş, cezayı azaltıcı sebebin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanma koşullarının bulunduğu konusunda Üye …’ın karşı oyu ile oy çokluğu ile esas yönünden oy birliği ile 20.12.2018 tarihinde karar verildi.

MUHALEFET ŞERHİDİR

Dairemizin 20/12/2018 tarih, 2018/6639 Esas, 2018/10780 Karar sayılı çoğunluk görüşüne aşağıdaki sebepten muhalifim.
Sanığın 5237 TCK’nin 204/1, 62, 53. maddeleri gereğince 1 Yıl 8 Ay Hapis Cezası ile cezalandırılmasına dair, 5271 sayılı CMK’nin 231/11. maddesi uyarınca Hükmün Açıklanması suretiyle kurulan Muş 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 22/01/2015 tarih 2014/594 Esas, 2015/47 Karar sayılı kararı usul ve yasaya aykırıdır.
Sanık hakkında aynı mahkemece 04.02.2010 tarih 2009/240 Esas, 2010/38 Karar sayıyla verilen hükmün CMK’nin 231. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakıldığı anlaşılmaktadır.
Deneme devresi içinde sanık hakkında Aydın 4. Asliye Ceza Mahkemesince 12/09/2014 tarih 2014/60 Esas, 2014/174 Karar sayı ile 5237 sayılı TCK’nin 105/1, 62/1, 52/2. maddeleri uyarınca doğrudan 1800 TL APC ile cezalandırılmasına ilişkin kesin olarak verilen hükme istinaden ilgili mahkemesine ihbarda bulunulduğu görülmüştür.
Kesin olarak verilen kararların olağan yargı yolu içinde temyiz incelenmesine konu edilmesi mümkün değildir. Ancak şartların varlığı halinde kanun yararına bozma suretiyle hukuka aykırılığın giderilmesi mümkündür. Dolayısıyla etkin bir yargısal denetime tabi olmayan kesin hükümlerin hükmün açıklanmasına dayanak alınması mümkün değildir. Bu durum iç hukukumuzun bir parçası olan İnsan Hakları ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Avrupa Sözleşmesinin 6/2. maddesine güvence altına alınan Masumiyet Karinesinin ihlali niteliğindedir.
Bu sebeplerle anılan mahkeme kararının öncelikle hükmün açıklanma koşullarının bulunmadığı sebebi ile bozulması gerektiği düşüncesiyle sayın çoğunluğun (hükmün açıklanma koşullarının oluştuğu yönündeki) görüşüne katılmıyorum. 20/12/2018

.