Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2018/6557 E. 2018/10565 K. 18.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/6557
KARAR NO : 2018/10565
KARAR TARİHİ : 18.12.2018

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 213 sayılı Yasaya muhalefet
HÜKÜM : Mahkumiyet

7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 10. maddesi uyarınca “Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır” hükmü ile 6099 sayılı Kanun’la yapılan değişiklik sonucunda anılan maddeye eklenen “bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır” ek fıkra hükmü ve aynı Kanun’un 28. maddesinde düzenlenen “Adresi meçhul olanlara tebligat ilanen yapılır.” şeklindeki düzenlemelere aykırı olarak yokluğunda verilen kararın, sanığın dosyadaki bilinen en son adresi olan 06.11.2008 tarihli sorgusunda bildirdiği … Sokak, No…. Şirinyer/İzmir adresine çıkarılan ve iade edilen tebligattan sonra, yapılan adres araştırmasının sonuçsuz kalması ve MERNİS adresinin bulunmaması nedeniyle ilanen tebligat yapılması yerine daha önce adli mercilerce usulüne uygun bir tebligat yapılmamış olmasına rağmen 11.10.2009 tarihinde 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 35. maddesi uyarınca yapılan tebliğ işlemi geçersiz olup, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 311. maddesi hükmüne göre, eski hale getirme istemiyle birlikte temyiz talebinde de bulunulması halinde, inceleme merci Yargıtay’ın ilgili dairesi olduğundan, sanığın öğrenme üzerine 29.04.2015 tarihinde verdiği eski hale getirme talebi içeren temyiz talebinin süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükümleri uyarınca; sanığa yüklenen 2003 takvim yılında “sahte fatura düzenleme” suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibarıyla tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK’nin 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zaman aşımı suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış ve sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı Yasanın 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen zaman aşımı nedeniyle 765 sayılı TCK’nin 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı Yasa’nın 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE, İzmir 11. Asliye Ceza Mahkemesinin, 18.05.2009 tarih, 2007/198 esas, 2009/392 karar sayılı hükmünün İNFAZININ DURDURULMASINA, sanığın başka suçtan tutuklu ya da hükümlü değilse tahliyesi için ilgili Cumhuriyet Başsavcılığına yazı yazılmasına, 18.12.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.