Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2018/6340 E. 2019/54 K. 07.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/6340
KARAR NO : 2019/54
KARAR TARİHİ : 07.01.2019

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet

1- Sanık hakkında katılan … adına düzenlenmiş sahte senedi kullandığı iddiasıyla açılan kamu davasında; sanığın, suçlamayı kabul etmeyerek katılana 20.000 TL borç para verdiğini, karşılığında suça konu bonoyu aldığını, katılanın bonoyu yanında doldurup imzaladığını, daha sonra suça konu bonoyu ticari ilişki sonucu …’e ciro ederek verdiğini savunması, …. ın tanık olarak alınan ifadesinde sanığın suça konu bonoyu kendisine verdiği esnada yanında …’ın da olduğunu, bankadan para çekmek için birlikte çıktıklarını, 500 TL para getirdiklerini, hatta dükkanda konuşulduğunda…. ’ın söz konusu bonoyu… ’den aldığı daire karşılığında verdiğini söylediğini beyan etmesi, suç konusu bonodaki keşideci imzalarının katılana aidiyeti hususunda Adli Tıp Kurumunda alınan 19.04.2018 tarihli bilirkişi raporunda, borçlu imzalarının katılan …’ın imzaları arasında biçimsel benzerlik görüldüğünün belirtilmesi karşısında, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi bakımından;
a) Uyulmasına karar verilen bozma ilamı gereğince, katılan …’ın dinlenerek, sanığın savunmasında belirttiği şekilde aralarında borç ilişkisi bulunup bulunmadığının, suç konusu bono aslı gösterilerek keşideci imzalarının kendisine ait olup olmadığının, ayrıca tanık …’in ifadesinde belirttiği şekilde sanığın suç konusu bonoyu bu kişiye verdiği sırada kendisin de sanığın yanında bulunup bulunmadığının sorulması; gerektiğinde katılan ile tanık …’in yüzleştirilmesi,

b) Belgelerde sahtecilik suçlarında aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının takdirinin hakime ait olması; suça konu belgenin duruşmada incelenmediğinin anlaşılması karşısında; suça konu belge aslının duruşmada incelenmek suretiyle özelliklerinin duruşma tutanağına yazılması, unsurlarının tamam olup olmadığının belirlenmesi, denetime olanak verecek şekilde belge aslının dosya içerisine konulması,
Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ile hüküm kurulması,
2- Kabule göre de; Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı iptal kararı yanlış yorumlanarak, 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinin uygulanmaması,
Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 07.01.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

İ.Ç