Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2018/6170 E. 2018/10662 K. 19.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/6170
KARAR NO : 2018/10662
KARAR TARİHİ : 19.12.2018

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Bedelsiz senedi kullanma
HÜKÜM : Düşme

Sanık müdafinin, hükmün gerekçesine yönelik olmayan düşme hükmünü temyizde hukuki yararı bulunmadığından; temyiz talebinin, 5320 sayılı Kanun’un 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 317.maddesi uyarınca REDDİNE, Başkan Vekili …’nın karşı oyu ve oy çokluğuyla 19.12.2018 tarihinde karar verildi.

KARŞI OY GEREKÇESİ
Tartışmanın konusunu; sanık hakkında resmi belgede sahtecilik ve bedelsiz senedi kullanma suçlarından açılan dava üzerine, mağdurun şikâyetinden vazgeçmesi ve sanığın vazgeçmeyi kabul etmesi nedeniyle, sanığın eyleminin bedelsiz senedi kullanma suçu kapsamında kaldığı kabul edilerek, sanık hakkında açılan davanın CMK’nin 223. maddesinin 8. fıkrası uyarınca düşmesine ilişkin hükmün, sanık müdafii tarafından temyiz edilip edilemeyeceği oluşturmaktadır.
5271 sayılı CMK’nin 260. maddesinde, mahkeme kararlarına karşı kanun yollarının açık olduğu; 267. maddesinde, mahkeme kararlarına karşı ancak kanunun gösterdiği hallerde itiraz yoluna gidilebilceği; 223. maddesinin birinci fıkrasında, beraat, ceza verilmesine yer olmadığı, mahkûmiyet, güvenlik tedbirine hükmedilmesi, davanın reddi ve düşmesi kararlarının hüküm olduğu; 272. maddesinin birinci fıkrasında, ilk derece mahkemelerinden verilen ve istisna tutulanlar dışındaki hükümlere karşı istinaf yoluna başvurulabileceği; 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesinin birinci fıkrasında, bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce verilen kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1412 sayılı CMUK’nin 305-326. maddelerinin uygulanacağı (temyiz yoluna gidilebileceği) belirtilmiştir.
Tartışmaya konu olan ve ilk derece mahkemesi tarafından verilen karar, bölge adliye mahkemelerinin göreve başlamasından önce verildiği için, kanun yolu bakımından 1412 sayılı CMUK hükümlerine tabidir.
CMK’nin 223. maddesinin birinci fıkrasında “davanın düşmesi” kararının hüküm olduğu; belirtilmiş; 1412 sayılı CMUK’nin 305. maddesinin 1. fıkrasında, ceza mahkemelerinden verilen hükümlerin temyiz edilebileceği öngörülmüş ve aynı fıkranın 2 ve 3. bentlerinde ise temyiz edilemeyecek hükümler sayılmıştır. Suçların gerektirdiği cezalara göre, sanığa yüklenen suçlar bu istisnalara girmediği gibi düşme hükmünün temyiz edilemeyeceğine ilişkin bir düzenleme de bulunmamaktadır.
Sanığın, en lehine olan beraat hükmünü bile gerekçe yönünden temyiz edebileceği kabul edildiğine göre, düşme hükmünü temyiz edemeyeceği ve temyizde hukuki yararının bulunmadığı ileri sürülemez.
Diğer yandan, sanığın fiillerinin sübutu halinde, hangi suç veya suçları oluşturduğunun, buna göre düşme hükmünün doğru olup olmadığının da belirlenmesi gerekir.
Açıkladığım nedenlerle; sanık müdafiinin temyizi üzerine hükmün esasının incelenmesi gerekirken, “düşme hükmünü temyizde hukuki yararı bulunmadığından; temyiz talebinin reddine” ilişkin çoğunluk görüşüne katılmıyorum. 19.12.2018