YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/5937
KARAR NO : 2018/10831
KARAR TARİHİ : 24.12.2018
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Vergi usul Kanununa Muhalefet
HÜKÜM : Düşme
Dairemizce de benimsenen, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 20.02.2007 tarih ve 5/46-39 sayılı kararında da açıklandığı üzere, 5271 sayılı CMK’nin 232/6. maddesi uyarınca hüküm fıkrasında başvurulması olanaklı kanun yolunun, süresinin, başvuru yapılacak merci ile başvuru şeklinin hiçbir duraksamaya yer vermeyecek şekilde açıkça gösterilmesi zorunlu olup, temyiz süresinin 15 gün olarak belirtilmesi nedeniyle katılan vekili yanıltılmış olduğundan; katılan vekilinin 15.03.2018 havale tarihli temyiz dilekçesi süresinde kabul edilerek inceleme yapılmıştır.
A) Sanıklar …, … ve … hakkında “2005 takvim yılında sahte fatura kullanma” suçundan verilen düşme hükümlerine yönelik katılan vekilinin temyiz taleplerinin incelenmesi:
Bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucu, sanıklar hakkında 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 367. maddesi uyarınca dava şartı olan mütalaa verilmediğinden kamu davasının 5271 sayılı CMK’nin 223. maddesi gereğince düşürülmesi gerektiği dosya içeriğine uygun şekilde gerekçeleri gösterilerek kabul ve takdir kılınmış, katılan vekilinin temyiz nedenleri yerinde görülmemiş olduğundan, hükümlerin ONANMASINA,
B) Sanık … hakkında “2005 takvim yılında sahte fatura kullanma” suçundan verilen düşme hükmüne yönelik katılan vekilinin temyiz talebinin incelenmesi:
Sahte fatura kullanma suçunda suç tarihinin, sahte faturalar hangi vergi türünde kullanılmışsa bu vergiyle ilgili son beyanname tarihi olduğu; suça konu faturaların kurumlar vergisi indiriminde kullanılması karşısında, suç tarihinin 01.05.2006 olduğu kabul edilerek inceleme yapılmıştır.
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 7. ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 9. maddeleri hükmü karşısında; sanığa yüklenen “2005 takvim yılında sahte fatura kullanmak” suçunun, suç tarihinde yürürlükte bulunan kanunda öngörülen cezasının türü ve üst sınırına göre, 5237 sayılı Kanun’un 66/1-e ve 67/4. maddelerinde yer alan dava zamanaşımının, suçun işlendiği 01.05.2006 tarihinden hüküm tarihine kadar gerçekleşmediği gözetilmeden, yazılı şekilde düşme hükmü kurulması,
Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak dava zamanaşımının, suçun işlendiği tarihten, temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşıldığından, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta aynı Kanun’un 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün bulunduğundan, sanık hakkında açılan kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5237 sayılı TCK’nin 66/1-e, 67/4 ve 5271 sayılı CMK’nin 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞMESİNE, 24.12.2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi.