Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2018/5624 E. 2020/6077 K. 20.10.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/5624
KARAR NO : 2020/6077
KARAR TARİHİ : 20.10.2020

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği, kamu kurum ve kuruluşları aleyhine dolandırıcılık, görevi kötüye kullanma, özel belgede sahtecilik
HÜKÜM : Beraat, Ret

A) Sanıklar …, …, …, … hakkında görevi kötüye kullanma, sanıklar …, …, …, … ve …, …, …, …, …, …, …, … hakkında resmi belgede sahtecilik, sanıklar …, …, … ve … hakkında dolandırıcılık suçundan verilen beraat kararlarına ve S.S. … Kalkınma Kooperatifi hakkında verilen iznin iptal edilmesi talebinin reddine yönelik karara karşı katılan vekilinin temyiz nedenlerinin incelenmesinde;
Sanıkların üzerine atılı, … Orman İşletme Müdürlüğü’nün görev sahasına giren ormanlık alanda yapılacak silvikültürel çalışmalarda, aslında yevmiye usulüne göre orman işçilerine yaptırılan işin, mevzuata aykırı olarak belirlenen yüksek vahidi fiyatlar üzerinden, çalışma yapılan yerlerde herhangi bir ölçüm ve sayım da yapılmadan düzenlenen ölçü tespit tutanaklarına göre yapıldığı ve bu şekilde işçi olan sanıklara fazladan ödeme yapıldığı ve S.S. … Köyü Tarımsal Kalkınma Kooperatifi ve Ilgın Öztürk Ltd. Şti. ile anlaşarak, yapılacak işlerin evrak üzerinde kooperatife yaptırılmış gibi gösterilerek kooperatif ve şirket adına haksız menfaat temin edildiği şeklinde gerçekleşen eylemlerin kül halinde “görevi kötüye kullanmak ve bu suça iştirak” suçu niteliğinde olduğu gözetilmeden, eylemler bölünmek suretiyle, görevi kötüye kullanmak, resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarından ayrı ayrı hükümler kurulması,
Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak; sanıklara yüklenen “görevi kötüye kullanmak” suçunun, Yasadaki cezasının türü ve üst sınırına göre 5237 sayılı TCK’nin 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen olağanüstü dava zamanaşımı, suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleşmiş olmakla, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta, aynı Kanun’un 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanıklar hakkında açılan kamu davalarının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5237 sayılı TCK’nin 66/1-e, 67/4 ve 5271 sayılı CMK’nin 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞMESİNE,
B) Sanık … hakkında özel belgede sahtecilik suçundan verilen ret kararına yönelik katılan vekilinin temyiz nedenlerinin incelenmesinde;
Sanık hakkında özel belgede sahtecilik suçundan aynı fiil nedeniyle mükerrer açılan kamu davasının 5271 sayılı CMK’nin 223/7. maddesi uyarınca reddolunması gerektiği mahkemece dosya içeriğine uygun şekilde gerekçeleri gösterilerek kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin temyiz nedenlerinin reddiyle hükmün ONANMASINA,
C) Sanıklar … ve … hakkında özel belgede sahtecilik suçundan verilen ret kararına karşı katılan vekilinin temyiz nedenlerinin incelenmesinde;
Kamu davası hakkında mükerrerlik nedeniyle ret kararı verilebilmesinin 5271 sayılı CMK’nin 223/7. maddesi uyarınca mümkün olduğu ve anılan maddeye göre sadece “aynı fiil nedeniyle aynı sanık için önceden verilmiş bir hüküm veya açılmış bir dava varsa davanın reddine” karar verilebileceği; dosyadaki mevcut bilgi ve belgeler ışığında, Mahkemenin özel belgede sahtecilik suçunda mükerrer dava nedeniyle ret kararına dayanak olan … Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2012/16 esas ve 2012/268 karar sayılı dosyasında, dava konusu edilen faturaların sanık … tarafından sanıkların yetkilisi olduğu … Kooperatifine düzenlenen 02/07/2008 tarihli… ve …. seri numaralı iki adet faturanın kullanılması iddiasına dayandığı, sanıklar hakkında açılan özel belgede sahtecilik iddiasının konusunun ise sanıklar tarafından … Orman İşletme Müdürlüğü’ne düzenlenen 01/07/2008 tarihli …,….,….,…,…. seri numaralı faturalar olduğu anlaşılmakla mükerrer kabul edilen dosya ile iş bu dava dosyası arasında mükerrerlik bulunmadığı anlaşılmakla, yargılamaya devamla davanın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme ile davanın reddine karar verilmesi,
Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak sanıklara yüklenen özel belgede sahtecilik suçunun cezasının türü ve üst sınırına göre, 5237 sayılı TCK’nin 66/1-e maddesinde öngörülen 8 yıllık asli dava zamanaşımının, kesici son işlem olan sanıkların sorgusunun yapıldığı, 09/03/2012 tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmakla, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta aynı Kanun’un 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanıklar hakkındaki kamu davasının gerçekleşen asli zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK’nin 223/8. maddesi gereğince DÜŞMESİNE,
D) Sanık … hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan verilen beraat kararına yönelik katılan vekilinin temyiz nedenlerinin incelenmesinde;
Sanığın UYAP aracılığı ile MERNİS üzerinden temin edilen nüfus kaydında, hükümden sonra 22/08/2016 tarihinde öldüğü belirtildiğinden, bu durumun kesin olarak tespiti halinde 5237 sayılı TCK’nin 64. maddesi uyarınca kamu davasının düşürülmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan diğer yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 20/10/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.