Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2018/5095 E. 2018/11075 K. 26.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/5095
KARAR NO : 2018/11075
KARAR TARİHİ : 26.12.2018

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Vergi Usul Kanununa muhalefet
HÜKÜM : Beraat

A) Sanık … hakkında 2005 takvim yılında sahte fatura düzenlemek suçundan verilen beraat hükmüne yönelik katılan vekilinin temyiz talebinin incelenmesi:
Sanığa yüklenen “2005 takvim yılında sahte fatura düzenleme’’ suçunun gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırına göre, TCK’nin 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen uzatılmış dava zamanaşımının, en aleyhe kabul ile 31.12.2005 olan suç tarihinden hüküm tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, aynı Kanun’un 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak, sanık hakkında “2005 takvim yılında sahte fatura düzenleme” suçundan açılan kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK’nin 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞMESİNE,
B) Sanık … hakkında 2007 ve 2008 takvim yıllarında sahte fatura düzenlemek suçlarından verilen beraat hükümlerine yönelik temyiz taleplerinin incelenmesi;
1- Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 08.11.2018 tarihli, 2018/427 Esas ve 2018/517 Karar sayılı kararına göre, sahte fatura düzenleme ve kullanma suçlarının oluşması için suça konu faturaların, 213 sayılı VUK’nin 230. maddesinde yer alan unsurları taşımasına gerek olmadığı dikkate alınarak;
a) Faturaları kullandığı belirlenen kişiler/şirketler hakkında dava açılıp açılmadığının araştırılması; dava açılmış ise, dosyalarının getirtilerek incelenmesi ve bu davayla ilgili belgelerin onaylı örneklerinin çıkartılarak dosya içine konulması,
b) Faturaları kullanan şirket yetkilileri veya kişilerin, CMK’nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılarak, tanık sıfatıyla dinlenmeleri; kendilerinden, sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıklarının, sanığı tanıyıp tanımadıklarının ve faturaların alınması konusunda sanığın bir iştirakinin bulunup bulunmadığının sorulması,
2-Gerektiğinde, faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi için;
a) Faturayı düzenleyen şirkete ait mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyelerinin, teslim ve tesellüm belgelerinin, bedelinin ödendiğine ilişkin ticari teamüle uygun ve kanıtlama yeterliliği olan banka hesaplarının ve kasa mevcuduyla uyumlu geçerli belgelerin olup olmadığının araştırılması, ayrıca faturaları kullanan şirket yetkilileri ve kişiler hakkında düzenlenmiş vergi inceleme raporları varsa onaylı örneklerinin getirtilmesi,
b) Daha sonra, faturaları düzenleyen şirket ile kullanan şirketlerin ticari defterleri ve belgeleri üzerinde karşılıklı bilirkişi incelemesi yaptırılması,
Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hükümler kurulması,
3-Kabule göre de; yargılama gideri konusunda karar verilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 26.12.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.