Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2018/4845 E. 2018/9909 K. 05.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/4845
KARAR NO : 2018/9909
KARAR TARİHİ : 05.12.2018

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet
… Eczanesi sahibi ve mesul müdürü olan sanık …’ın, suç tarihlerinde yanında kalfa olarak çalışan sanık … ile fikir ve eylem birliği içinde sahte küpürlü ve protokol defter kaydı bulunmayan reçeteleri katılan SGK Başkanlığına ibraz edip menfaat temin ederek atılı resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarını işledikleri iddia ve kabul edilen kamu davasında; suç tarihlerinin kesin olarak tespit edilebilmesi için suça konu reçetelerin kuruma en son ibraz edildiği ve en son menfaatin temin edildiği tarih sorulup, sahtecilik ve dolandırıcılık suçları yönünden suç tarihleri ayrı ayrı tespit edilerek zamanaşımı ve lehe yasa değerlendirmesi yapılıp , atılı suçların zamanaşımına uğramadıklarının tespiti halinde suça konu sahte oldukları iddia edilen … isimli ilaca ait 109 adet küpürün sahte olup olmadıkları yönünde bilirkişi incelemesi yaptırıldıktan sonra sanıkların hukuki durumunun takdir ve tayini yerine eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde mahkumiyet hükümleri kurulması,
Kabule göre de;
1-Sanıkların kurum zararını giderdiklerinden bahisle dolandırıcılık suçu yönünden 5237 sayılı TCK’nin 168/2 maddesi uyarınca etkin pişmanlık indirimi ve yine aynı yasanın 62. maddesi uyarınca takdiri indirim uygulanan sanıklar hakkında kişilik özellikleri itibariyle yeniden suç işlemeyecekleri yönünde kanaat gelmemesi ve zararın giderilmemiş olması gerekçeleri ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilerek hükümde çelişkiye neden olunması,
2- 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 05.12.2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi.