Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2018/3976 E. 2020/6426 K. 04.11.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/3976
KARAR NO : 2020/6426
KARAR TARİHİ : 04.11.2020

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Özel belgede sahtecilik
HÜKÜM : Beraat

1-Sanığın yetkilisi olduğu … İletişim isimli iş yerinde mağdur adına sahte abonelik sözleşmesi ile hat çıkartmak suretiyle özel belgede sahtecilik suçunu işlediği iddiası ile açılan kamu davasında; dosya kapsamına alınan kriminal raporuna göre suça konu abonelik sözleşmesindeki imzaların mağdurun eli ürünü olmadığı, sanık tarafından hattın aktivasyon işlemlerinin yapıldığına dair ikrarı, menfaatin sanığa ait olması ve suçun sübut bulduğunun anlaşılması karşısında; hükümden önce 19.02.2014 tarih ve 28918 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 6518 sayılı Kanunun 104 ve 105. maddeleri ile değişik 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu’nun 63. maddesinin 10. fıkrası ile yaptırıma bağlanan 56. maddesinin 4. fıkrasındaki “Kişinin bilgisi ve rızası dışında, işletmeci veya adına iş yapan temsilcisi tarafından abonelik tesisi işlemi veya elektronik kimlik bilgisini haiz cihazların kayıt işlemi yapılamaz ve yaptırılamaz, bu amaçla gerçeğe aykırı evrak düzenlenemez, evrakta değişiklik yapılamaz ve bunlar kullanılamaz” ve 5. fıkrasındaki “Gerçeğe aykırı evrak düzenlemek veya değiştirmek suretiyle kişinin bilgi ve rızası dışında tesis edilmiş olan abonelikler kullanılamaz” hükmü karşısında, özel hüküm niteliğinde bulunan ve lehe olan 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu’nun 56. maddesindeki düzenleme uyarınca atılı suçun tüm unsurları ile oluştuğu, ön ödeme teklifini kabul etmeyen sanığın eylemine uyan 5809 sayılı Kanun’un 56/4-5 maddesi yollamasıyla 63/10. maddesi gereğince cezalandırılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, beraatine hükmedilmesi,
2-Hükümden sonra 19.08.2020 tarihinde 31218 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 25.06.2020 tarih ve 2020/16-2020/33 sayılı kararı ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’na 17.10.2019 tarihli 7188 sayılı Kanunu’nun 31. maddesiyle eklenen geçici 5. maddesinin (d) bendinde yer alan “kovuşturma evresine geçilmiş” ibaresinin, aynı bentte yer alan “basit yargılama usulü” ibaresi bakımından Anayasa’ya aykırı bulunarak iptal edilmiş olması nedeniyle, sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş Cumhuriyet savcısının temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 04.11.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.