YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/2995
KARAR NO : 2021/2192
KARAR TARİHİ : 04.03.2021
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sahte fatura kullanma
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulu‘nun 08/11/2018 tarihli 2018/427 Esas ve 2018/517 Karar sayılı ilamı ile sahte fatura düzenleme/kullanma suçlarında suça konu faturaların, 213 sayılı VUK‘nin 230. maddesine göre yalnızca unsurlarının tespiti amacıyla incelenmesinde zorunluluk bulunmaması, vergi incelemesi sırasında şirket yetkilisinin sanık olduğu tespit edilmesi, sahte olduğu iddia olunan faturaları düzenleyen … Ticaret Ltd Şti. yetkilisi … hakkında 2007,2008 ve 2009 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme suçundan verilen mahkumiyet hükmünün Dairemizin 19.11.2018 tarih, 2018/4866 Esas, 2018/9195 Karar sayılı ilamı ile onanarak kesinleştiğinin anlaşılması karşısında, tebliğnamedeki bu hususlara yönelik bozma isteyen düşüncelere iştirak edilmemiş,5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yapılan yargılamaya, toplanıp gerekçeli kararda gösterilerek tartışılan delillere, Mahkemenin oluşa uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, sanığın diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir, ancak;
08.03.2009, 12.03.2009, 20.03.2009, 25.03.2009 ve 28.03.2009 tarihli olup aynı beyanname dönemimde kullanılan suça konu faturalar nedeniyle TCK’nin 43. maddesi uyarınca zincirleme suç hükümlerinin uygulanamayacağı gözetilmeden fazla ceza tayini,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükümden TCK’nin 43. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkartılarak, TCK’nin 62. maddesinin uygulanması suretiyle bulunan “3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezası” yerine, “ 2 yıl 6 ay hapis cezası” yazılmak suretiyle diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, üye …’ın TCK’nin 43. maddesinin uygulaması gerektiği yönünde değişik gerekçesi ile oy çokluğuyla sair yönlerden oy birliği ile 04.03.2021 tarihinde karar verildi.
DEĞİŞİK GÖRÜŞ:
Dairemizin 2017/8632 Esas, 2020/1423 Karar sayılı 18.02.2020 tarihli kararına ilişkin yazdığımız değişik görüşümüzde ayrıntılı olarak izah ettiğimiz üzere;
Sanık …’un 08.03.2009-12.03.2009- 20.03.2009- 25.03.2009 ve 28.03.2009 tarihli ve muhteviyatı itibarı ile gerçeğe aykırı 5 adet sahte faturayı işletme hesabı defterine satın alınan mal bedeli karşılığında gider olarak kayıt ederek vergi indiriminde kullandığı iddia ve kabul edilen olayda;
Suç konusu faturaların işletme hesabı defterine satın alınan mal bedeli karşılığında gider olarak kayıt edilmek, 2009 yılı Mart ayı KDV beyannamesinde ve 2009 yılı Kurumlar vergisinde indirim konusu yapmak sureti ile vergisel işlemlerde kullanıldığı, tarih ve tutarları farklı her bir faturanın ayrı fiil ve konu olduğu da dikkate alındığında “aynı suçun bir takvim yılı içerisinde farklı vergi dönemleri ve işlemlerinde birden fazla işlenmesi” unsuru tam manası ile vardır.
Sanık hakkında 213 sayılı VUK, 359/b ve 5237 sayılı TCK’nin 43/1. maddeleri uyarınca kurulan mahkumiyet hükmünün onanması gerektiği düşüncesi ile sayın çoğunluğun “zincirleme suç hükümlerinin uygulanma şartlarının gerçekleşmediğine” dair düşüncesine katılmıyorum. 04.03.2021