Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2018/2778 E. 2018/2905 K. 02.04.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/2778
KARAR NO : 2018/2905
KARAR TARİHİ : 02.04.2018

Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’nün 27.02.2018 tarih ve 2018/561 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 08.03.2018 tarih ve KYB-2018/18058 sayılı ihbarnamesi ile;
Özel belgede sahtecilik ve resmi belgede sahtecilik suçlarından şüpheli … ve meçhul şüpheli haklarında yapılan soruşturma evresi sonunda Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 28/09/2017 tarihli ve 2017/35949 soruşturma, 2017/45984 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın reddine ilişkin mercii Bakırköy 5. Sulh Ceza Hakimliğinin 08/11/2017 tarihli ve 2017/5497 değişik iş sayılı kararının “Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca şüphelinin eylemi 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu’na muhalefet suçu olarak nitelendirilerek, şüphelinin ön ödeme önerisine uyduğundan bahisle hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmiş ise de,
5271 sayılı Kanun’un 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı Kanun’un 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın Cumhuriyet savcısının 5271 sayılı Kanun’un kendisine yüklediği soruşturma görevini yerine getirmediği, ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumda, anılan Kanun’un 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen merciin Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceği yönündeki açıklamalar karşısında, somut olayda, müşteki vekilinin 03/04/2017 tarihli şikayet dilekçesi ile 01/04/2017 tarihinde saat 19:52’de müştekinin cep telefonuna sim kartının değiştirildiği yönünde uyarı mesajı geldiği, kısa bir süre sonra cep telefonunun kullanım dışı kaldığı, akabinde de şüphelilerin müştekinin banka kayıtlarına ulaşmaya çalıştığını ve şifre değişikliği işlemi yaptıklarını, hesaplarından para çekilmeye çalışıldığını beyan ettiği,… İletişim Hizmetleri Ananom Şirketi’nin 16/08/2017 tarihli ve …sayılı cevabi yazısında da müştekiye ait gsm hattına yönelik olarak 01/04/2017 tarihinde sim kart değişiklik formu düzenlendiğinin bildirilmesi karşısında, …İletişim Anomim Şirketinden sim kartı değişiklik formuna ilişkin bilgi ve belgeler ile varsa kamera kayıtlarının celbi, müştekinin banka hesaplarından para çekilmeye teşebbüs edildiğine ilişkin beyanlarına yönelik ifadesine başvurulmak sureti ile ayrıntılı beyanlarının tespiti edilip, bu hususta ilgili bankaya müzekkere yazılarak müştekinin iddialarının araştırılması akabinde tespit edilen şüpheli veya şüphelilerin resmi evrakta sahtecilik, banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması ve dolandırıcılık suçları yönünde hukuki durumlarının takdir ve tayini gerekirken eylemin 5809 sayılı Kanun’a muhalefet olduğu ve önödeme yapıldığı gerekçesi ile kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği gözetilerek itirazın bu yönden kabul edilmesi gerekirken, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden” bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca, bozulması istenilmiş olmakla,
Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
İncelenen dosya içeriğine göre; kanun yararına bozma istemine atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’nca verilen 28.09.2017 tarih ve 2017/35949 Soruşturma-2017/45984 Karar sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin merci Bakırköy 5. Sulh Ceza Hakimliği’nin 08.11.2017 tarih ve 2017/5479 Değişik İş sayılı kararının, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde takdir ve ifasına, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE, 02.04.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.