Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2018/2767 E. 2018/9155 K. 15.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/2767
KARAR NO : 2018/9155
KARAR TARİHİ : 15.11.2018

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Vergi Usul Kanununa muhalefet
HÜKÜM : Sanıklar … ve … hakkında; mahkumiyet
Sanık … hakkında; beraat

Sanıklar … ve … hakkında 2006 takvim yılında sahte fatura düzenleme suçundan verilen mahkûmiyet hükümlerine yönelik sanıkların, sanık … hakkında ise aynı suçtan verilen beraat hükmüne yönelik katılan kurum vekilinin temyiz taleplerinin incelenmesi:
Sanıkların, sahte fatura düzenlemediklerini düzenlenen faturaların gerçek ticari ilişkiye dayandığını savunmaları, dosya içerisinde bulunan 2006 takvim yılında düzenlenen ve sahte olduğu iddia edilen faturaları kullanan … Bilişim teknolojileri Şirketi’nin tanık sıfatıyla dinlenen yetkilisi …’un sanıkların ortağı ve temsilcisi olduğunu, şirket ile ticari ilişkilerinin bulunduğunu söylemesi; dosya kapsamında da sanıkların başka şirket veya kişiler adına düzenledikleri faturalar bulunup bulunmadığı konusunda her hangi bir araştırma yapılmamış olduğunun ve suç konusu faturaların asıllarının dosya içinde bulunmadığının anlaşılması karşısında, suçların unsurlarının ve maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti için;
1- Sanıklar tarafından 2006 takvim yılında düzenlendiği iddia olunan fatura asıllarının getirtilmesi,
2- Faturaların sanıklara gösterilerek yazı ve imzaların kendilerine ait olup olmadığının sorulması,
3- Kendilerine ait olmadığını söylemeleri halinde; yazı ve imza örnekleri temin edilerek, faturalardaki yazı ve imzaların sanıklara ait olup olmadığı konusunda uzman bir kurum veya kuruluştan rapor alınması,
a) Faturaları kullandığı belirlenen mükellefler hakkında karşıt inceleme raporu düzenlenip düzenlenmediğinin ilgili vergi dairesinden sorularak, düzenlenmiş ise onaylı örneklerinin getirtilmesi,
b) Aynı mükellefler hakkında dava açılıp açılmadığını araştırılması; dava açılmış ise, dosyalarının getirtilerek incelenmesi ve bu davayla ilgili belgelerin onaylı örneklerinin çıkartılarak dosya içine konulması,
c) Faturaları kullanan şirket yetkilileri veya kişilerin, CMK’nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenmesi; kendilerinden, sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıklarının, sanıkları tanıyıp tanımadıklarının ve faturaların alınması konusunda sanıkların bir iştirakinin bulunup bulunmadığının sorulması,
4- Gerektiğinde, faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi için;
a) Faturayı düzenleyen şirkete ait mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyelerinin, teslim ve tesellüm belgelerinin, bedelinin ödendiğine ilişkin ticari teamüle uygun ve kanıtlama yeterliliği olan banka hesaplarının ve kasa mevcuduyla uyumlu geçerli belgelerin olup olmadığının araştırılması,
b) Daha sonra, faturaları düzenleyen şirket ile kullanan şirket ve kişilerin ticari defterleri ve belgeleri üzerinde karşılıklı bilirkişi incelemesi yaptırılması,
Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanıkların hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hükümler kurulması,
5- Sanıklar Mustafa ve Veli hakkındaki mahkûmiyet hükümleri yönünden kabule göre de; hükümden sonra 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi’nin 08/10/2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararı ile, 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanıkların durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar … ve … ile katılan kurum vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 15.11.2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi.