Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2018/2540 E. 2020/3671 K. 29.06.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/2540
KARAR NO : 2020/3671
KARAR TARİHİ : 29.06.2020

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi
HÜKÜM : Mahkumiyet

A-Sanık …’un hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz nedenlerinin incelenmesinde;
5271 sayılı CMK’nin 217. maddesi uyarınca duruşmadan edindiği kanaate göre delilleri değerlendirip sanık hakkında atılı suçtan mahkûmiyet kararı veren mahkemenin takdir ve kabulünde bir isabetsizlik görülmediğinden tebliğnamedeki bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiş, 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte infaz aşamasında yeniden değerlendirilmesi mümkün görülmüştür.
Toplanan deliller gerekçeli kararda incelenip, sanığa yüklenen suçun sübutu kabul, oluşa ve kovuşturma sonucuna uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, temel cezayı teşdit gerekçesi ile cezayı azaltıcı sebebin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık …’un yerinde görülmeyen temyiz nedenlerinin reddiyle hükmün ONANMASINA,
B- Sanık …’ın hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz nedenlerinin incelenmesinde;
5271 sayılı CMK’nin 217. maddesi uyarınca duruşmadan edindiği kanaate göre delilleri değerlendirip sanık hakkında atılı suçtan mahkûmiyet kararı veren mahkemenin takdir ve kabulünde bir isabetsizlik görülmediğinden tebliğnamedeki bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiş, 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte infaz aşamasında yeniden değerlendirilmesi mümkün görülmüştür.
Yapılan yargılamaya, toplanıp gerekçeli kararda gösterilerek tartışılan delillere, Mahkemenin kovuşturma neticesinde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz nedenlerinin reddine, ancak;
Adli sicil kaydına göre tekerrüre esas alınan İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nin (İstanbul 3 Nolu Devlet Güvenlik Mahkemesi’nin) 08.03.2006 tarih ve 1998/212 esas 2000/74 karar sayılı mahkûmiyet hükmüne ilişkin yapılan uyarlamada hükmedilen 6 yıl 3 ay hapis cezasına ilişkin mahkûmiyetin 03.03.2007 tarihinde infaz edildiği, 5237 sayılı TCK’nin 58/2-a. maddesi uyarınca, önceden işlenen suçtan dolayı hükmedilen cezanın infaz edildiği tarihten itibaren 5 yıl geçtikten sonra yeni suç işlenmesi hâlinde tekerrür hükümlerinin uygulanamayacağı gözetilmeden, sanık hakkında TCK’nin 58/6. maddesi gereğince mükerrirlere özgü infaz rejimi ile denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına karar verilmesi,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanun’un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından tekerrür hükümlerinin uygulanmasına ilişkin paragrafın çıkarılması suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
C- Sanıklar … ve …’ın hakkında suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçlarından verilen mahkümiyet hükümlerine yönelik sanıkların temyiz nedenlerinin incelenmesinde;
4/10/2019 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 7188 sayılı Kanun’un 26. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. maddesi ile uzlaştırma hükümleri yeniden düzenlenmiş olup, sanıkların eylemlerine uyan TCK’nin 165/1. maddesinde düzenlenen suçun uzlaşma kapsamına alındığı nazara alınarak, uzlaştırma işlemi yapılıp sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık … ile sanık …’ın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
29.06.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.