Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2018/1922 E. 2022/7367 K. 26.04.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/1922
KARAR NO : 2022/7367
KARAR TARİHİ : 26.04.2022

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Defter, kayıt ve belgeleri gizleme, Sahte fatura düzenleme

A) Sanık … hakkında “defter, kayıt ve belgeleri gizleme” suçundan verilen beraat hükmüne yönelik temyiz incelemesinde;
Sanığa yüklenen suçun Kanundaki cezasının türü ve üst sınırına göre, 5237 sayılı TCK’nin 66/1-e maddesinde öngörülen olağan dava zamanaşımının, kesen son sebep olan sanığın sorgusunun yapıldığı 29.06.2012 tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği ve bu itibarla katılan vekilinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, diğer yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta, aynı Kanun’un 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen olağan dava zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK’nin 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE,
B) Sanık … hakkında “defter, kayıt ve belgeleri gizleme” suçu ile “sahte fatura düzenleme” suçlarından kurulan beraat hükümleri ile sanık … hakkında sahte fatura düzenleme suçundan kurulan beraat hükümlerine yönelik temyiz incelemesinde;
1) Sanık … hakkında “defter, kayıt ve belgeleri gizleme suçu” ile “ 2010 ve 2011 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme” suçlarından açılan davada verilmiş bir mütalaa bulunmadığı anlaşıldığından; öncelikle durma kararı verilip, 213 sayılı VUK’nin 367. maddesi gereğince dava şartı olan mütalaanın verilip verilmeyeceği ilgili Vergi Dairesi Başkanlığından sorularak, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken yargılamaya devamla beraat hükümleri kurulması,
2) Sanık …’ün savunmasında suçlamaları kabul etmediğini, … isimli diğer sanığın kendisine iş bulacağını söyleyerek kendisinden belgeler temin ettirdiğini, şirketle bir alakasının bulunmadığını söylemesi, sanık …’nun ise diğer sanık …’ten vekâletname aldığını ancak sahte fatura düzenlemediğini beyan etmesi karşısında, maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespit edilmesi bakımından;
a) Sahte olduğu iddia edilen fatura asıllarının, faturaları kullanan mükelleflerden ve bu mükelleflerin bağlı bulunduğu ilgili vergi dairelerinden sorulmak suretiyle dosyaya getirtilmesi, sanıklara gösterilerek kendileri tarafından düzenlenip düzenlenmediğinin sorulması, kendileri tarafından düzenlenmediğini söylemeleri halinde faturalardaki yazı ve imzaların sanıkların eli ürünü olup olmadığı konusunda uzman bir kurum veya kuruluştan rapor alınması,

b) Faturalardaki yazı ve imzaların sanıklara ait olmadığının anlaşılması ya da faturaların temin edilememesi halinde ise;
aa) Faturaları kullandığı belirlenen mükellefler hakkında karşıt inceleme raporu düzenlenip düzenlenmediğinin ilgili vergi dairesinden sorularak, düzenlenmiş ise onaylı örneklerinin getirtilmesi,
bb) Aynı mükellefler hakkında dava açılıp açılmadığının araştırılması; dava açılmış ise dosyalarının getirtilerek incelenmesi ve bu davayla ilgili belgelerin onaylı örneklerinin çıkartılarak dosya içine konulması,
cc) Faturaları kullanan şirket yetkilileri veya kişilerin, CMK’nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenmesi; kendilerinden, sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıklarının, sanıkları tanıyıp tanımadıklarının ve faturaların alınması konusunda sanıkların bir iştirakinin bulunup bulunmadığının sorulması,
Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanıkların hukukî durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile hükümler kurulması yasaya aykırı,
3) Suçların sübutu halinde ise; hükümden sonra 15.04.2022 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren, 7394 sayılı Kanun’un 4 ve 5. maddeleriyle, 213 sayılı Kanun’un 359 ve 367. maddelerinde değişiklik yapılmış olup aynı Kanun’un 6. maddesiyle, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’na eklenen geçici 34. maddenin 3. fıkrasındaki “Bu maddeyi ihdas eden Kanun’un yayımı tarihinde 359. madde kapsamına giren suçlardan dolayı temyiz veya istinaf kanun yolu incelemesinde bulunan dosyalardan, 359. maddede bu maddeyi ihdas eden Kanunla yapılan düzenlemeler nedeniyle lehe değerlendirme yapılması gereken dosyalar hakkında bozma kararı verilir” hükmü uyarınca, 5237 sayılı TCK’nin 7/2. maddesi de gözetilerek öncelikle lehe Kanun’un tespit edilip uygulama yapılması ve her iki Kanunla ilgili uygulamanın gerekçeleriyle birlikte denetime olanak verecek şekilde ayrıntılı olarak kararda gösterilmesi suretiyle sanıkların hukuki durumunun değerlendirmesi gerekliliği,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi gereğince hükümlerin BOZULMASINA, 26.04.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.