Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2018/1507 E. 2018/1386 K. 19.02.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/1507
KARAR NO : 2018/1386
KARAR TARİHİ : 19.02.2018

Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’nün 24.01.2018 tarih ve 2018/553 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 31.01.2018 tarih ve KYB-2018/8004 sayılı ihbarnamesi ile;
2013 takvim yılına ilişkin vergi kaçakçılığı (sahte belge düzenlemek) suçundan dolayı sanık …’ın, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 359/b-1 ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 62/1. maddeleri gereğince 2 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair İstanbul 15. Asliye Ceza Mahkemesinin 07/06/2016 tarihli ve 2014/110 esas, 2016/308 sayılı kararının “Sair kanun yararına bozma talepleri yönünden, hakim veya mahkemelerce verilen karar veya hükümlerle ilgili olarak, eksik inceleme, delillerin değerlendirilmesi ve mahkemenin takdirine ilişkin hususların kanun yararına bozma konusu yapılamayacağından, bahse konu talepler yönünden kanun yararına bozma yoluna müracaat edilmeyerek yapılan incelemede,
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 367. maddesinin 1. fıkrasında bulunan “Yaptıkları inceleme sırasında 359 uncu maddede yazılı suçların işlendiğini tespit eden Vergi Müfettişleri ve Vergi Müfettiş Yardımcıları tarafından ilgili rapor değerlendirme komisyonunun mütalaasıyla doğrudan doğruya ve vergi incelemesine yetkili olan diğer memurlar tarafından ilgili rapor değerlendirme komisyonunun mütalaasıyla vergi dairesi başkanlığı veya defterdarlık tarafından keyfiyetin Cumhuriyet başsavcılığına bildirilmesi mecburidir.” hükmü ve 5345 sayılı Gelir İdaresi Başkanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun’un 33. maddesi uyarınca Defterdar veya Vergi Dairesi Başkanı adına imza atmaya yetkili olanlardan mütalaa alınması gerektiği gözetilmeksizin, dava şartı niteliğinde bulunan mütalaa alınmaksızın açılan kamu davasına devamla yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden” bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca, bozulması istenilmiş olmakla,
Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
İncelenen dosya içeriğine göre; sanığın “2013 takvim yılında sahte fatura düzenlemek” şeklinde gerçekleşen eylemine ilişkin olarak, 213 sayılı Kanun’un 359. maddesinde yazılı suçun işlendiğinin tespit edilmesi ve Kanun‘un 367. maddesine göre dava şartı olup, anılan maddenin 1. fıkrasına göre usulüne uygun olarak alınmış bir değerlendirme komisyonu mütalaası bulunmadığı anlaşılmakla, kanun yararına bozma istemine atfen düzenlenen ihbarnamedeki istem yerinde görüldüğünden, İstanbul 15. Asliye Ceza Mahkemesi‘nin 07.06.2016 tarih ve 2014/110 Esas-2016/308 Karar sayılı ilamının, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre aynı maddenin 4. fıkrasının (d) bendine göre karar verilmesi mümkün olduğundan, sanık hakkındaki kamu davasının dava şartı yokluğu nedeniyle 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi gereğince DÜŞÜRÜLMESİNE, bu suç nedeniyle hükmolunan cezanın çektirilmemesine, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE, 19.02.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.