Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2018/1227 E. 2020/3421 K. 23.06.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/1227
KARAR NO : 2020/3421
KARAR TARİHİ : 23.06.2020

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet

1-Sanık …’in Ankara 8. İcra Müdürlüğünün 2009/21157 Esas, Tekirdağ 1. İcra Müdürlüğünün 2007/3507 esas ve Çorlu 1. İcra Müdürlüğünün 2011/3507 Esas sayılı icra dosyaları kapsamında gayrimenkullerine konulan haczi kaldırmak amacıyla, suça konu haciz terkin yazılarını diğer sanık …’dan temin edip emlak işlerini takip eden … isimli kişi aracılığıyla Çorlu Tapu Müdürlüğüne verdiği, böylece sanıkların resmi belgede sahtecilik suçunu işlediklerinin iddia ve kabul olunduğu olayda; Çorlu Tapu Müdürlüğünün söz konusu haciz terkin yazılarındaki mühürlerden şüphelenip yazıyı gönderen kurumu telefon ile arayarak yazının doğru olup olmadığını teyit ettiğinin dosya kapsamından anlaşılması karşısında; elden takip edilen ya da postadan gelen haciz fekki yazılarının doğruluğunun ilgili kurumlardan sorularak teyit edilmesinin ülke çapında tüm tapu müdürlükleri için geçerli olan mevzuat gereği mutat bir uygulama olup olmadığının araştırılması,
Mevzuat ya da mutat uygulama gereği araştırma zorunluluğunun bulunduğunun tespiti halinde belgenin sahteliğinin ortaya çıkacak olması sebebiyle belgenin hukuki sonuç doğurmayacağı ve bu nedenle atılı suçun unsurları itibariyla oluşmayacağı gözetilerek sanıkların hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken eksik araştırma ile mahkumiyet hükmün kurulması Yasa’ya aykırı,
2-Kabule göre de;
a)Sahte belge sayısı ve kastın yoğunluğu dikkate alınarak TCK’nun 61. maddesi uyarınca temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
b)Sanık … hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan 5237 sayılı TCK’nin 51. maddesinde düzenlenen erteleme hükümlerinin uygulanabilmesi için sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan dolayı üç aydan fazla hapis cezasına mahkum edilmemiş olmasının gerektiği, dosya içerisinde mevcut sabıka kaydı incelendiğinde ise sanığın Çorlu 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 23.06.2014 kesinleşme tarihli, 17.04.2012 tarih ve 2011/7 Esas, 2012/4 Karar sayılı ilamıyla 3 ay 10 gün hapis cezasına mahkum edildiği anlaşılmakla şartları oluşmadığı halde sanık hakkında erteleme hükümleri uygulanmış olması,
c)Sanıkların mahkûmiyetine hükmedildiği halde, kendisini vekil ile temsil ettiren katılan lehine, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca maktu vekalet ücretine hükmolunmaması,
d) 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık … müdafinin, sanık …’in ve katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken CMUK’nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 23/06/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.